Bu, eskiden hedef takibinde uzmanlaşmış birisi için radikal bir değişim. | TED | هذا هو التغيير الجذري لشخص اعتاد أن يكون خبيرًا في متابعة مراحل العمل. |
Ve sizden, lütfen, buradan uzağa gitmenizi ve yapabileceğiniz radikal bir değişim hakkında düşünmenizi istiyorum , bu büyük değişimi yapmanızı sağlayacak birşey olmalı, ve sonra kendinizi bunu gerçekleştireceğinize tamamen adayın. | TED | وأنا أطلب منكم، رجاءً، لتذهبوا من هنا وتفكروا حول هذا الشئ التغيير الجذري التكتيكي الذي يمكنكم فعله الذي سيحدث الفارق الكبير ثم تلتزموا مائة بالمائة بأن تنفذوه |
(Alkışlar) Ne kadar radikal bir değişim getireceğini anlamak için bir endüstriyi inceleyeyim, finansal hizmetler. | TED | (تصفيق) لذا، لفهم حجم التغيير الجذري الذي سيجلبه هذا الأمر، لنلقي النظر على أحد المجالات، الخدمات المالية. |