| Oregon'da bir dönüme kaç elma ağacı düşüyor biliyor musun? | Open Subtitles | تعرف كم عدد أشجار التفاح لكل فدان في ولاية أوريغون؟ |
| Sadece ev yapımı elma turtası ve kahve getir bize. | Open Subtitles | فقط اجلب لنا بعض من فطيرة التفاح الأم والقهوة لاثنين |
| Çocuk çocukken elma ve ekmeklerin arasında yetişir. Bu onun için yeterlidir. | Open Subtitles | عندما كان الطفل طفلا،كان يعيش على التفاح والخبز فقط، فهذا كان يكفيه |
| Siz neden sez ediyorsunuz? Şu anda elmalı turta yapıyorum ve tarçınım bitmiş. | Open Subtitles | عن ماذا تتحدث ,أنا أعد فطيرة التفاح و لم يبقى عندي أي قرفه؟ |
| Banço çalan dişleri olmayan çocuklar, kamışla elma sosu yerler, domuz çiftliği hayvanları... | Open Subtitles | أولاد بدون أسنان ويعزفزن بالبينغو يشربون عصير التفاح بالمصاصة حيوانات من مزرعة خنازير |
| elma şarabıyla elma suyu arasındaki farkı çoğu insan bilmiyor. | Open Subtitles | لعلمك، معظم الناس لا يعرفون الفارق بين شعير وعصير التفاح. |
| Tarla faresi elma ağacını kuşatır. Çam faresi kökleri öldürür. | Open Subtitles | فئران الحقول تحيط بأشجار التفاح فئران أشجار الصنوبر تقتل الجذور |
| Yaban elmamız kalmamış Bayan S. Normal elma olur mu? | Open Subtitles | عصير التفاح بالكران خلص يا الحبيبه ينفع عصير تفاح ساده؟ |
| Üstünde çok fazla elma vardı. Dalı kesmem lazımdı ama açgözlülük ettim. | Open Subtitles | أَنا آسفة على هذا الفرع كان يحتوي على الكثير من التفاح عليه. |
| Sana içecek bir şey getireyim. elma şarabı yada saparna? | Open Subtitles | سأحضر لك مشروباً أتريدين شراب التفاح الغازي أم نوعاً آخر؟ |
| Şimdi bu pizza kenarları ve elma artıkları sepetiyle sizi yemeğe başlatacağım. | Open Subtitles | أنا سأقدم لكم أولاً هذه السلة من قشور البيتزا و نواة التفاح |
| O eski ağacı kandırıp bize elma atmasını sağlamak zekiceydi. | Open Subtitles | خداعكِ لتلك الشجرة لتسقط لنا التفاح أمر في غاية الذكاء |
| Selam, patron. Dinle, o elma şurubundan daha kaldı mı? | Open Subtitles | أهلاً أيها الرئيس، هل تبقى القليل من ذاك التفاح المخمر؟ |
| Bir daha köpüklü elma suyunun kokusunu bile duymak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أرغب حتى باشتمام رائحة عصير التفاح الفوار مرة أخرى |
| Kar motosikletini, kartopu savaşı ve sıcak elma şarabını severim. | Open Subtitles | وأعشق مركبات التزلج وقتال كرات الثلج و.. شراب التفاح الساخن |
| Bir daha elmalı pasta yiyemedik. Annem sonsuza dek değişti. | Open Subtitles | ولم نعد نأكل فطيرةَ التفاح ثانيةً هي تغُيّرتْ إلى الأبد |
| İzleyici: elmalı turta. Kenneth Cukier: elmalı turta. | TED | الجمهور: فطيرة التفاح. كينيث كوكير: فطيرة التفاح، بالطبع. |
| Dondurulmuş, 30 santimlik turtaların süpermarket satışlarına bakın ve elmalı turta kazanır, şüphesiz. | TED | انظروا الى مبيعات الفطائر المثلجة بحجم ٣٠ سنتيمتر تحتل فطيرة التفاح القمة بدون منازع. |
| Irkçı elmalar değişince nasıl görünüyor? | TED | كيف يمكن عكس الأدوار في حادثة التفاح العنصرية |
| Bu elmaları öğütüp, elmaların suyunu çıkarıp bütün bu dağınıklığı kim toparlıyor? | Open Subtitles | الذي طحن هذا التفاح بالأعلى عصر هذا الشراب نظف كل هذة الفوضى |
| Bates, tarihe sarı elmayı beysbol topundan ayıramayan kör Bates olarak geçti. | Open Subtitles | سجل بيتس في التأريخِ كبلايندي بيتس كبير السن الذي لايعرف البيسبول مِنْ التفاح الأصفر. |
| Tüm doğum günü hayallerimi gerçeğe dönüştürmek için Apple mağazasındaki kuyrukta bekliyor kendisi. | Open Subtitles | تعني أفضل أمراة في العالم ؟ إنها وافقة في الطابو عند محل التفاح محققة كل أمنيات يوم ميلادي |
| Ve sizlere müşterilere aslında ne yedirdiğimize dair basit bir örnek vermek gerekirse, burada bir saman balyası ve biraz yaban elması var. | TED | ولكي اعطيكم فكرة عن هذا وعن ما نقدمه للزبائن لدينا قش وبعض بقايا التفاح |
| Bu, elmadan kulak yapma gibi son derece yaratıcı olmak için zihnimi nasıl eğittiğimin göstergesidir. | TED | إني أدربُ ذهني بواسطته كي يكون غير تقليدي ومبدع وكيف يُقرر صُنع آذان بشرية من التفاح. |
| Şimdiye kadar tanıdığın öğretmenlere verilen elmalardan çok daha fazlasına. | Open Subtitles | أكثر من جميع التفاح التي أعطيتيها لكل مدرس قد عرفتيه |
| Bu, elmayla kimsenin bilmediği bir merveyi karşılaştırmak gibi. | Open Subtitles | هذا مثل مقارنة التفاح و فاكهة ما لم يسمع بها أحداً |
| elmanın size ne anlam ifade ettiğini bilmiyorum ama rivayete göre çok seviyormuşsunuz. | Open Subtitles | ،لا أعلم ما يعنى التفاح بالنسبة لكم لكن تقول الاشاعات، أنكم مفتونون به |
| Armut dibine düşer diye mi düşünüyor? | Open Subtitles | ويعتقد أن التفاح لا يسقط بعيداً عن الشجرة |
| - Dostum, karamelli elmaya benziyor elmanın elin, karamelin de katran olmasın dışında tabii... | Open Subtitles | الرجل، الذي هو مثل التفاح الكرمل، إلا يدك في التفاح، القطران في الكرمل، |