Lütfen bütün resim, kartpostal, çıplak takvimleri filan duvarlardan indirin ki odalarımız temiz ve toplu görünsün. | Open Subtitles | يرجى ازالة جميع الصور، البطاقات البريدية، التقاويم المصوّرة الخ من الجدران كي تكون غرفنا نظيفة ومرتبة. |
Eski takvimleri ve TV rehberlerini çöpe atmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تتخلص من التقاويم القديمة ونشرات برامج التلفاز |
Herkes yeni sizi görecek, ...ve takvimleri satmak şu bizim Fila-Tra-Toloji için para kazanmamıza yardımcı olacak. | Open Subtitles | الجميع سيرى شكلكم الجديد وبيع التقاويم سيساعدنا لجمع المال لأجل الحفلة |
Eski takvimler ne zaman işine yarar hiç bilemezsin. | Open Subtitles | لن تعرفي متى ستستفيدي من التقاويم القديمة |
Fakat insanlar, zamanı yıla, aya, güne bölerek ...takvimler yaparlar. | Open Subtitles | ولكن البشر تقسيمه إلى السنوات والأشهر والأيام وجعل التقاويم. |
Manzara takvimleri, itfaiyeciler, marangozlar, polisler, kovboylar. | Open Subtitles | التقاويم ذات الموضوع الواحد رجال الإطفاء.. قاطعي الخشب.. الشرطة.. |
En eski zaman ölçü birimleri doğal dünyanın döngülerini gözlemlemekti, takvimleri oluşturmak için gündüzden geceye ve mevsimden mevsime oluşan değişimlerin modelleri kullanılırdı. | TED | أول قياسات الزمن كانت ملاحظة التغيرات الدورية في الطبيعة باستخدام أنماط التغير من الصباح إلى الليل ومن الفصل للفصل لبناء التقاويم |
Ben o takvimleri yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أصنع التقاويم |
"Bütün takvimleri pencereden dışarı attmıştık. | Open Subtitles | "ألقينا كل التقاويم من النافذة..." |