"التقدم بالعمر" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşlanma
        
    • yaşlanmanın
        
    • yaşlandıkça
        
    • iyi oluyoruz
        
    yaşlanma sürecini kendi mecrasında durdurur ve geri dönmeye zorlar. Open Subtitles يوقف عملية التقدم بالعمر والشيخوخة ويجبرها إلى التراجع
    Aynen öyle. yaşlanma sırasında yüz kemikleri büyür. Open Subtitles تماما,التقدم بالعمر يكمن في النمو الوجهي القحفي المتوقع
    Bunamayı yaşlanmanın olağan ve kaçınılmaz bir parçası olarak düşündük. TED و اعتبرنا أن الخرف مرحلة طبيعية و لامفر منها من التقدم بالعمر.
    Eğri, yaşlanmanın beyni etkileme yolunu belirten bir fonksiyon. TED المنحنى هو طريقة تأثير التقدم بالعمر على الدماغ.
    Zor olan yaşlandıkça kafalarının karışması. Open Subtitles يشقّ التقدم بالعمر و زيادة التشوش مع زيادة الأبتذال.
    - Hayır, besbelli ki yaşlanma korkusu. Open Subtitles لا , لا , أنه واضح حول الخوف من التقدم بالعمر
    Yer açmak yerine istediğim -- fiziksel, ruhsal bir oda; sona doğru hayatı yaşamamıza izin verecek -- sadece yoldan çekilmek yerine, yaşlanma ve ölüyor olma, hayatın sonuna doğru güzel görünebilir. TED بدلاً من ذلك , أنا أطلب أن نصنع مساحة غرفة جسدية نفسية حتى تسمح للحياة أن تمضي لذا بدلاً من أن يكون الأمر فقط أن تبتعد عن الطريق التقدم بالعمر والموت يصبح عملية تصعيد حتى النهاية
    Ve iltihaba sebep olan yaşlanma değil. TED وليس فقط التقدم بالعمر الذي يصيبك به
    Bu başka bir yaşlanma belirtisi. Open Subtitles إليكم أمر... ِ إليكم أمر آخر عن التقدم بالعمر
    Evet aslında,bu 1500lü yıllarda çizilmiş bir resim gençlik çesmesi. yaşlanma, biyolojinin tüm yönleri içinde en tanıdık ama biyolojinin tüm yönleri içinde en az anlaşılandır ve gerçekten medeniyetin başlangıcından beri, insanlık ondan kaçınmak için uğraşmaktadır. TED هذه صورة مرسومة في القرن الخامس عشر تجسد نافورة الشباب. التقدم في العمر هو شيء مألووف، لكنه ليس مفهوما، جوانب من جميع علوم الأحياء تتعلق به، والحقيقة أن منذ فجر الحضارة، حاولت البشرية تجنب التقدم بالعمر.
    Babam ölmeden önce, yaşlanmanın en kötü tarafı önemli olan şeyleri korumanın giderek zorlaştığını söylemişti. Open Subtitles قبل أن يتوفى أبي قال أن أسوأ ما في التقدم بالعمر أنك لا تعد قادراً على حماية ما يجب حمايته
    Babam ölmeden önce, yaşlanmanın en kötü tarafı önemli olan şeyleri korumanın giderek zorlaştığını söylemişti. Open Subtitles قبل أن يتوفى أبي قال أن أسوأ ما في التقدم بالعمر أنك لا تعد قادراً على حماية ما يجب حمايته
    Meğer yaşlanmanın korkutucu tarafı genç insanlarmış. Open Subtitles واتضح أن الجزء المخيف من التقدم بالعمر هم الشباب.
    - Belki de yaşlanmanın getirdiği bir şey. Open Subtitles لعله جزء من التقدم بالعمر.
    Gerçekten, Phil yaşlandıkça şişmanladığımı söylüyor. Open Subtitles جدياً، فيل، أظنني أصبحت سميناً مع التقدم بالعمر
    Omzu düzgün bir şekilde iyileşmemiş ve bu tarz şeyler yaşlandıkça kötüye gider. Open Subtitles لم يشفى الكتف بالكامل، وهذا النوع من الألم يسوء مع التقدم بالعمر
    Benim gibiler, yaşlandıkça daha iyi oluyorlar. Open Subtitles حسناً،إنهم مثلي،يصبحون أفضل مع التقدم بالعمر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus