"التكاليف" - Traduction Arabe en Turc

• masrafları
• maliyetleri
• maliyet
• masraflarını
• masraf
• Maliyeti
• masrafların
• masraflar
• maliyetler
• Ödemeyi
• pahasına
• harcamalar
• mâl
• maliyetli
• fiyat

masrafları Stacie, Ash'le çıkart, sonra Danny ile kontrol et.
ستايسي، إحسبي التكاليف مع آش، ثمّ إلتقي مع داني لاحقا.

İkinci bir ev kredisi çekmişti ki tüm masrafları ödeyebilsin.
لقد أخذ رهناً عقارياً فقط ليتمكن من دفع جميع التكاليف

Şimdi sürem bitmek üzere olduğundan üretim maliyetleri açısından ne kadara mal olduğunu sizlere hızlıca göstereceğim en önemli fikir roll-to-roll üretim biçimiydi böylece bunu parçalar ve masraflar dahil 50 sente ürettik.
سأوريكم بشكل سريع، خاصهً أنه ليس لدي متسع من الوقت، من حيث تكلفة التصنيع، كانت الفكرة الكبرى أن تتم صناعته بطريقة البكرات المتتالية، لذا فقد صممناه بتكلفة 50 سنتا تشمل القطع و التكاليف.

...yaratmak anlamına gelir... ...aynı çözümle,sosyal ve çevresel sorunlarla... ...uğraşmak,müthiş maliyet tasarrufu,zengin bir... ...kuşak ve milli güvenliği sağlar.
التصدي للمشاكل الاجتماعية والبيئية في الوقت نفسه، مع نفس الحل ينتج ادخارات في التكاليف كبيرة، توليد الثروة والأمن الوطني.

Söylemem gereksiz ama tüm masraflarını karşılayıp... maaşını iki katına çıkaracağım.
غني عن القول سوف ادفع جميع التكاليف الخاصة بكم وساضاعف راتبك

Bu hastalar için masraf nedir? Daha verimli bir tedavi yöntemi olabilir mi?
وناقشنا ما هي التكاليف لهؤلاء المرضى، يمكننا أن نفعل علاج أكثر كفاءة؟

Maliyeti düşük tutmak için o ve meslektaşları hayvansal protein kullanmamaya karar verdiler.
و لإبقاء التكاليف منخفضة، قرر هو و زملائه عدم استخدام البروتين الحيواني المصدر.

İlişikte tarafınızdan benim için yapılan masrafların "bir listesi bulunmaktadır.
مرفق طيه بيان مفصل بكل التكاليف التى دفعتها لمنفعتي

AIDS Hizmetleri için tüm masrafları çıktıktan sonra hesapladığımızda dokuz yıl içinde parayı 1,982 katına katlayıp 108 milyon dolar yapmıştık.
في غضون 10 سنوات كنا قد ضاعفناه 1982 مرة ل108 مليون دولار بعد استقطاع كل التكاليف

Sadece o yıl meme kanseri için tek başına tüm masrafları çıktıktan sonra 71 milyon dolar kazandık.
قمنا بجمع تبرعات لسرطان الثدي في تلك السنة فقط 71 مليون دولار بعد كل التكاليف

Önümüzdeki bir kaç yıl, küçük ekonomimiz, çevreyi korumak için gerekli masrafları karşılayacak kaynaklara sahip olmayacak.
فخلال السنوات القليلة القادمة، لن يكون لإقتصادنا الصغير الموارد لتغطية كل التكاليف المطلوبة لحماية البيئة.

Böyle yaparak aşırı kirliliği dengeliyor ve maliyetleri düşürüyorlar.
ومن خلال القيام بذلك، فإنهم يعوّضون التلوث الزائد ويخفّضون التكاليف.

Yeni şeyler öğrendiğimizde maliyetleri düşürme fırsatımız olur.
وعندما نعرف أكثر، تتاحُ لنا الفرصة لخفض التكاليف.

Üniversitede, yüksek eğitimde maliyet enflasyonu var. ki bu da tıbbi bakımdaki maliyet enflasyonunun büyümesini engelliyor.
في الكلية, لدينا تضخم في التكاليف في التعليم العالي والذي يتخلف قليلاً عن تضخم التكاليف في الرعاية الطبية.

Davanızı reddediyorum ve sizi mahkeme masraflarını ödemeye mahkum ediyorum.
بموجب القانون تم الحكم عليك بدفع التكاليف

Saklanabilmek için çok masraf yapıyoruz. Borcumuz çok birikti.
نحن نحاول تغطية التكاليف حيث ان لدينا ديون كبيرة

Maliyeti yüzde 90 indirirdim. Yani 60 Dolar'a
سأقتصد في التكاليف بنسبة 90 في المئة. وبالتالي مقابل 60 دولارا،

bana tüm masrafların hastane tarafından karşılanacağını hatırlattı.
استمر بإخباري أن المستشفى سيتحمل كل التكاليف الطبية

Dönem sonunda, Meksika'ya bir gezi düzenliyoruz, bütün masraflar karşılanıyor.
في نهاية الفصل الدراسي سنأخذ رحلة الى المكسيك كل التكاليف مدفوعة

Koyu kırmızı, daha yüksek maliyetler.
كلما ازداد اللون احمراراً، كلما زادت التكاليف.

Bunu, karşı tarafın Ödemeyi kabul ettiği uzun mesafeli telefon görüşmesi gibi düşünün...
فكر فيه على أنه مكالمة هاتفية بعيدة لشخص تعرف أنه سيتحمل التكاليف

Belli ki sizi her şey pahasına ölü istiyorlar.
إنهم من الواضح أنهم يريدون قتلكم مهما كانت التكاليف

Bu harcamalar on birinci bölüme girmez mi?
هذة التكاليف لن تغطى باتباع الجزء الحادى عشر ؟

Ve sizin Maliyeti düşürücü önlemleriniz, onun hayatına mâl olmuş olabilir.
وربما كانت تدابيركِ الخاصة لخفض التكاليف كلّفته حياته

Bu yüzden, elbette, yapılan araştırmaların bunu tüm hastalar için daha verimli ve uygun maliyetli hâle getirmesini istiyoruz.
لذا بالطبع، نود أن نري بحثا يتم الآن لجعل ذلك أكثر فعالية ويزيد القدرة على تحمل التكاليف لكل المرضى.

Evet oldukça büyük bir fiyat açığı vardı,
أوه، نعم، لقد كانت هنالك زيادة كبيرة في التكاليف