Magmadaki bu yüksek ısı artışı da Tektonik tabakaların kaymasına yol açar. | Open Subtitles | وهي الحرارة المندفعة مع الصهارة الحارة التي تجبر الصفائح التكتونيّة على التحرك. |
Adanın altındaki Tektonik tabakalar ayrılmaya başlıyor. | Open Subtitles | الصفائح التكتونيّة بدأت تتصدّع أسفل الجزيرة. |
Orta okyanus tabanı Tektonik katmanların birbirini hareket ettirdikleri çizgi olup yeryüzünün içinden sıcak, erimiş kayaların çıkarak yeni okyanus zemini oluşmasını sağlar. | Open Subtitles | حيد منتصف المحيط عبارة عن خط بحريّ تتحرك على طوله الصفائح التكتونيّة عن بعضها. مما يؤدي إلى تدفق الصخور الحارة المذابة من باطن الأرض ليُشكل قاع محيط جديد. |
Toprağı sıkıştıran, yükselten Tektonik kuvvetler aşındırıcı güçlerle sonsuz bir savaşa girişmiş ve bu savaş olağanüstü manzaralarla sonuçlanmıştır. | Open Subtitles | لقد قُفل على القوى التكتونيّة التي حصرت وضغطت ورفعت اليابسة في معركة متواصلة مع قوى التعرية التي تنحت المناظر الطبيعيّة الرائعة. |
Tektonik teoriler Hawaii zincirindeki volkanların hızlı bir şekilde yaşlanmasının ve daha çok aşınmasının gerektiğini böylece sıcak bölgeden uzağa gidebileceğini söylüyor. | Open Subtitles | تقول النظرية التكتونيّة أن سلسلة براكين (هاواي) ستهرم تدريجيّاً وتتآكل كلما تحركت بعيداً عن الحث الساخن. |
Profesör Rampino çalışmalarından Namibya çölündeki Tektonik hareketlerin nasıl sonuçlanacağını bilmektedir. | Open Subtitles | يعرِف البروفيسور (رامبينو) من عمله في الصحراء الناميبية كيف ستكون نهاية الرقصة التكتونيّة. |
4 milyar yıl önce, yer kabuğunun kırılıp devasa bölgelere ayrılarak, Tektonik katmanları oluşturması Montserrat felâketini tetikleyen olay olmuştur. | Open Subtitles | كارثة (مونتسرات) تسبب بها شيء حدث قبل أكثر من 4 مليار سنة مضت، عندما تجزأت القشرة الأرضيّة إلى أجزاء عملاقة مكونة الصفائح التكتونيّة. |