Uçmaya başladığınıza göre, artık biraz da taktik öğrenme vakti. | Open Subtitles | الآن, و بعدما تعلمتم الطيران حان وقت تعلم بعض التكتيكات |
Çünkü gizli görevdeydi. Şüpheli bir taktik olsa da döllenme olduğunu kanıtlamaz. | Open Subtitles | ـ لإنها كانت مُتخفية ـ نعم ، هذه التكتيكات المشكوك فى صحتها |
Jane'in Times Meydanı'nda ortaya çıkışını ilk ciddi taktik değişikliği sanmıştık. | Open Subtitles | اعتقدنا جين في تايمز سكوير تميز أول تغيير حقيقي في التكتيكات. |
Komünist Parti ile aşağı yukarı bağdaştırdığımız taktikleri izleyen küçük bir grup vardı. | Open Subtitles | لقد كانت هناك مجموعة صغيرة التي تقريباً تتبع التكتيكات بإننا ضمن الحزب الشيوعي. |
Bu taktikler Baş Vekil'iniz bile bu savaşa karşıyken çok iğrenç. | Open Subtitles | أمر بغيض جداً حتى نائبك ذاته ضد هذه الحرب وهذه التكتيكات |
- Beni yiyecek. - SWAT için vaktimiz yok, gidelim! | Open Subtitles | لا يوجد وقت لـ فريق الأسلحة و التكتيكات الخاص" لنذهب" |
Öğrettiğin taktiklere bakarak orduya hizmet ettiğine kalıbımı basarım. | Open Subtitles | وبناء على التكتيكات التي تعلمها أقسم أنك كنت في الخدمة العسكرية |
Şimdi taktik geliştirme ve erzak depolama zamanıydı. | Open Subtitles | لقد حان وقت استخدام التكتيكات جنباً إلى جنب مع أسلحة القتال |
- taktik görüntü. | Open Subtitles | التكتيكات لازال يمكنهم مطاردتنا و التفوق علينا |
- Bu statik gaz yükü, taktik görüntüyü engelliyor. | Open Subtitles | أنه مع تفريغ الشحنات، و سُحُب الغاز ستعيق التكتيكات |
Aslında Savaş Kulübü semineri için taktik ve strateji üstüne bir makale yazıyorum. | Open Subtitles | انا اجهز محاضره فى التكتيكات و الاستراتيجيه لالقيها فى ندوه نادى الحرب الاسبوع المقبل |
Ama Khasinau'nun organizasyonları taktik, bağlantı ve silah konusunda çok farklı bir tarz kullanıyor. | Open Subtitles | لكن من حيث التكتيكات والوصول منظمته هى التى تقوم بها |
Efendim, bu istihbarat doğruysa taktik değişikliği gerektirir. | Open Subtitles | سيدي، لو كانت هذه المعلومة صحيحة فإنها ستغير التكتيكات بالكامل |
Tüm taktik ve istihbarat ajanlarının direkt ona rapor vermesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يقدم كل عملاء التكتيكات والإتصالات تقاريرهم إليه مباشرةً |
Komünist Parti ile aşağı yukarı bağdaştırdığımız taktikleri izleyen küçük bir grup vardı. | Open Subtitles | لقد كانت هناك مجموعة صغيرة التي تقريباً تتبع التكتيكات بإننا ضمن الحزب الشيوعي. |
Yani durumla ilgili en uygun taktikleri seçiyoruz, özellikle burada gördüğünüz küçük yayılma taktikleri. | TED | لذا نقوم باختيار التكتيكات التي تتلاءم مع الحدث، خصوصا ما يسمى بتكتيكات التشتيت. |
Savaş sanatı ve askeri taktikler konularında uzmanım, efendim. | Open Subtitles | أنا ماهر فى فنون الحرب و التكتيكات العسكرية. |
Görünen o ki stratejileri atlayıp yerine taktikler üzerine yoğunlaşmalıyız. | Open Subtitles | يبدو أننا يجب أن نتخطى الاستراتيجيات ونركز على التكتيكات بدلًا عنها |
Seni bilmem ama ben burada öylece durup kaderimin amatör Juan gönüllü SWAT ekibi tarafından çizilmesini bekleyemem. | Open Subtitles | أعني، لا أعرف بأمرك ولكنني لن أترك مصيري بين أيدي فريق التكتيكات المتطوعين لـ"خوان" |
Büyük çapta operasyonlar yok. Araştırma Birliği küçük çapta taktiklere dönecek. | Open Subtitles | لا مزيد من العمليات الواسعة النطاق ستعود القوات الى التكتيكات صغيرة الحجم |
Taktiği yaz. | Open Subtitles | أكتب التكتيكات لا يوجد المزيد من الخدع |
taktiklerin, stratejilerin seferlerin ve düşman işgallerin, ha? | Open Subtitles | التكتيكات والاستراتيجيات الحملات والاستحواذات، صحيح؟ |
Bu resimde kullanılan en iyi taktiklerden birine şahit olmaktayız. | TED | نحن نشاهد حالياً مشهد أحد أفضل التكتيكات التي تم استخدامها على الإطلاق. |
Hitler'in, "Yaklaşan savaş, bir öncekinden çok daha farklı olacak." öngörüsünün aksine Fransızlar köhnemiş taktiklerde diretiyordu. | Open Subtitles | كتب الأرشادات العسكريه الفرنسيه ...تمحورت صفحه تلو الأخرى حول التكتيكات المستخدمه... فى الحرب العالميه الأولى |