Gazetecilik nesli tükenmekten olan bir meslek olduğu için televizyon haberciliği benim tek yedek planım. | Open Subtitles | مع الصحف المهددة بالانقراض، تقديم الأخبار التلفزية هي خطتي البديلة. |
Birçok televizyon şovu ve film yapıyorlar. | Open Subtitles | يُجرون العديد من البرامج التلفزية إضافة للأفلام |
- Aması şu televizyon haklarının satışı 32 takım sahibi tarafından yapılıyor ve bayağı da iyi oluyor ki ligler arasında en kârlı satış bizimkisi. | Open Subtitles | قرار الحقوق التلفزية يتم اتخاذها من لدن المُلاك الـ32 مجتمعين حتماً ستُجدي نفعاً بهذه الطريقة، لأننا نكسر الأرقام |
Evet. Seni alırım ve en sevdiğimiz kitaplar ve en sevdiğimiz televizyon programları hakkında konuşuruz. | Open Subtitles | أجل، سأقلّكِ، وسنتكلم حول كتبنا المفضلة ومسلسلاتنا التلفزية المفضلة |
Ama alışverişini ben yapıyorum, televizyon yayınını ben ödüyorum. | Open Subtitles | لكن... أقوم بالتسوّق لك، أدفع فاتورة اشتراكك بالقنوات التلفزية |
televizyon haklarını sattıktan sonra sana istersen İtalya'yı alayım. | Open Subtitles | أبيع هذه الحقوق التلفزية وأشتري لكِ (إيطاليا) |
televizyon senaristlerinin Brad Pitt'i. | Open Subtitles | (براد بيت) الكتابة التلفزية |