İpuçları var, ama ipuçları gecelerin yanında nedir ki? | Open Subtitles | هناك تلميحات ولكن ما التلميحات مقارنة مع الليالي |
Bilmiyorum. Ama elimizde bazı ipuçları var... | Open Subtitles | لا أعرف و لكنا قد حصلنا على بعض التلميحات |
Bütün boktan imalı sözlerine rağmen... hiç dilini gırtlağına kadar soktu mu? | Open Subtitles | بالظبط لقد قام بكل هذه التلميحات والإشارات ولكن هل قام فعلا بمحاولة تقبيلك من قبل؟ |
Ben sana işaret verdiğimde yetkili biriymişsin havalarına gir. | Open Subtitles | سأعطيك التلميحات أنت كل عليك فعله أن تبدو وكأنك من السلطة |
Kıyafetler, saat, okuduğu okulla ilgili usta imalar. | Open Subtitles | حسنا من الواضح انه نرجسي الملابس الساعة التلميحات الواضحة على مكان دراسته |
Ve sonra bunun ne olduğunu yazdım. Ben bu ipuçlarını bu imaları alıyorum, ve bunların apaçık olduğunu idrak ediyorum, ve yine de öyle değiller. | TED | وبعد ذلك كتبت,هذا هو ما حدث,حصلت على هذه التلميحات وهذه الادلة ثم ادركت انهم كانوا واضحين ولم يكونوا |
O zaman neden Burnham Fox'taki iş ile ilgili imalarda bulunup duruyorsun? | Open Subtitles | لماذا تستمرين بتلك التلميحات (حول العمل في (بورنهام فوكس |
Hatta lisede imadan hiç anlamayan öğrenci seçilmiştim. | Open Subtitles | في الحقيقة لم تم ترشيحي "أسوء شخص في فهم التلميحات" في المدرسة الثانوية |
İşaretleri anlamıyordu ama Sue için sorun yoktu. | Open Subtitles | هو لم يكن يستوعب التلميحات لكن سو ظنت أنه لابأس بذلك لأن لديها وقت |
Senden hoşlandığımı gösteren küçük ipuçları verip durdum. | Open Subtitles | كنت ألقي كلّ تلك التلميحات الخفيّة عن إعجابي بك |
Sonra konuşmalar, ipuçları ve eleştiriler gelir. | Open Subtitles | ثم يأتي الكلام, و التلميحات و النصائح و الانتقاد |
O da ağacın altına kutu hakkında minik ipuçları bırakmaya başladı. | Open Subtitles | وهكذا بدأتْ تقوم ببعض التلميحات بشأن صندوق ما تحت الشجرة |
Ama otelde bazı ipuçları verdiler ve şüphelenmeye başladım. | Open Subtitles | لكن بدأت أشك في المنتجع بمجرد أن بدأوا التلميحات |
Açıkçası arkadaşım olarak gördüğüm birinden böyle imalı sözler duymak beni oldukça kızdırdı. | Open Subtitles | وبصراحة، فإنني أشعر بالإنزعاج الشديد لهذا النوع من التلميحات.. من شخص ما كنت أعتبره صديقاً لي يوماً ما. |
Pekala. Bu imalı önerini anlıyorum. | Open Subtitles | حسناً، بإمكاني فهم التلميحات |
Mantıklı, çünkü senden sözel olmayan bir sürü cinsel işaret alıyorum. | Open Subtitles | أتعلم ، يبدو هذا معقولاً ، لإني كُنت ألاحظ بعض التلميحات الجنسية غير اللفظية منكِ |
Cenazeye katılan herkes ondan bir tür işaret aldığını düşünüyordu. | Open Subtitles | تقريبا جميع من ذهبوا إلى الجنازة... ظنوا أنهم سيرونها وأنها ستقوم بإعطائهم بعض التلميحات |
Dedikodular, imalar, bunlar söylenti yaratır. | Open Subtitles | الإشاعات, التلميحات تداول الشائعات والمعلومات غير الرسمية |
Gayler, ucuz imalar dışında toplum içinde asla böyle şeyler konuşmazlar. | Open Subtitles | مثليو الجنس لا يتحدثون عن ذلك أبدا في العلن إلا إذا اقتصر الأمر على التلميحات الرخيصة |
Konuyu saptırmak için her zaman cinsel imaları mı kullanırsın yoksa... | Open Subtitles | هل تستخدمين دائما .. التلميحات الجنسية ... لتتحاشين الحوار المهم أو |
İnce imaları anlamak Justin'in olayı değil. | Open Subtitles | اجل, التلميحات الغامضة لم تكن ابداً امر جاستن. |
Bildiğin gibi Magnolia, Frederick Dean'den ayrıldığından beridir, ümit edip, imalarda bulunuyordum, ve dün sonunda bana çıkma teklif etti. | Open Subtitles | ما تعلمين حسناً،كما دين (فريدريك و (ماغنوليا) أنفصلت أن (منذُ التلميحات بعض أعطي كنتُ يلاحظني ان أمل على |
Geçtiğimiz sene Mitch'le Cam'e bunu yapabileceğim konusunda minik imalarda bulunmuştum. | Open Subtitles | خلال العام الماضي اطلقت بعض التلميحات لـ(ميتشل) و (كام) بأني متاح لتزويجهم |
Bak, ben imadan pek anlamam. | Open Subtitles | انظري,أنا سئ جدا في التلميحات |
Bazen sosyal işaretleri anlamakta güçlük çektiğimi söylemeliyim, özellikle kültürle arasında. | Open Subtitles | علي القول .. بعض الأحيان أقع في مشاكل عدم فهم التلميحات , خاصةً القادمة من ثقافات أخرى |