Esek arabasından buna terfi etmek icin üç yıI yalakalık yaptım. | Open Subtitles | حسنا لقد تطلب مني ثلاثة سنوات من التملق لرفع درجتي من عربة الكارو التي يجرها الحمار |
Çalışanlarımıza yalakalık yapalım ki, kimse çalışmasın ve dava edilmeyelim. | Open Subtitles | التملق للموظفين، لذا لا عمل يتم ولا نُقاضى |
Bana yağcılık yapmıyorsun değil mi? | Open Subtitles | ووجدت لي المجموعة النادرة انت لاتحاولين التملق لي, أليس كذلك؟ |
Ekvatordaki bütün hayvanlar yağcılık yapmayı bilseydi Şükran Günü ve Cadılar Bayramı aynı güne gelirdi. | Open Subtitles | اذا كانت الحيوانات على طول خط الأستواء تستطيع التملق فسيأتى عيد الشكر وعيد القديسين... فى نفس اليوم... |
İşimi kaybetmemek için yağ çekmem gerekeceği hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لم أدرك أنه سيكون علي التملق كثيراً لأحافظ على عملي. |
Dalkavukluk bu bataryaları doldurmaz sivil. | Open Subtitles | التملق لا يقوم بشحن هذه البطاريات أيها المدني |
Ve bu ödülü sallabaşlığa, yalakalığa ya da kek yapımına vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن يتم منح الشرف بناء على التملق التذلل او صنع الكعك المكوب |
Zavallı adam kıç yalamak için yaratılmış. | Open Subtitles | المسكين مخلوق لأجل التملق |
Tüm bu yalakalıktan bunaldığı bir anda tercümana şöyle demiş: | Open Subtitles | ... يصيبها الغثيان فعلا من كل هذا التملق |
yalakalık seni her yere götürür. | Open Subtitles | سيحصل التملق عليك في كل مكان |
Ggan gerçekten üstün takip yeteneğini ve yalakalık koşusunu gösteriyor ki, bunlar onun en çok bilinen özellikleri. | Open Subtitles | يظهر (دوجان) نشاطه في العدو و التملق المشتهر به |
Pekala böyle basın ve fazladan 10.000 baskı yapın. Bay Renbe'ye daha sonra yalakalık yapabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، اطبعه وانسخ 10 آلاف نسخة أخرى يمكنك التملق للسيد (رينبي) لاحقاً. |
yalakalık yapma. | Open Subtitles | توقفي عن التملق. |
yağcılık yapmak için bir dakika lazım bana. | Open Subtitles | دقيقة إضافية من التملق وسأعود إليك. |
yağcılık etmeyi kesebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك التوقف عن التملق |
En azından ben yağcılık yapmadan bu tene kavuştum. | Open Subtitles | على الأقل أنفي بني بالفعل (يقصد أنه يحاول التملق كثيرًا) |
yağ çekmek sana bir şey kazandırmaz. Ama denemeye devam et. | Open Subtitles | التملق سيؤدى بك لمصيبة لكن لا تتوقف عن المحاولة |
yağ çekmek için iyi bir fırsat olabilir. | Open Subtitles | الليله فى بلده فيلمور و قد يكون الوقت المناسب للقيام ببعض التملق |
Ben şahsen, karşılıklı yağ çekmelere asla doyamam ama korkarım ki, buradaki zamanımız sınırlı. | Open Subtitles | أنا بنفسي لا أكتفي من التملق للمسؤولين لكن أخشى بأن وقتنا هنا محدود |
Dalkavukluk iyidir, altın daha da iyi. | Open Subtitles | التملق شيئاً جيّد، لكن الذهب شيئاً أفضل. |
Dalkavukluk onların tarzı. | Open Subtitles | التملق هو السلوك المفضل لديهم |
Dürüstlüğü yalakalığa tercih ederim. | Open Subtitles | أحسنت ، أفضل الصدق عن التملق |
Zavallı adam kıç yalamak için yaratılmış. | Open Subtitles | المسكين مخلوق لأجل التملق |
Birkaç dakikalık yalakalıktan sonra buradayım. | Open Subtitles | دقيقة إضافية من التملق وسأعود إليك. |