"Ahlaki belirsizlik" ise "Televizyon programları, doğru ile yanlışı ayırt edebilmeme engel oluyor." | TED | الغموض الأخلاقي هي عروض تلفزيونية . التي لا تقوم على التميز في الفرق بين الصواب والخطأ. |
sonlara onlara sordum, ''Nasıl ayırt edeyim? | TED | ومن ثم سألت كيف يمكن التميز بين الاثنين |
Söylenen olayın gerçekten olup olmadığını ayırt edemeyebilir ya da gördüğü bir rüyayı gerçek zannedebilir. | Open Subtitles | هو ربما لا يستطيع التميز بين ما يقال له وما حصل فعلاً وبين الاشياء التي كانت مجرد احلام |
Ironik bir şekilde bu elemanları hiç düşünmeyip hırs ve azim ile çalışıp sonuçlar yerine mükemmeliyet için çalıştığımda her şey kendi kendine geldi, tatmin olmak dahil. | TED | ومن المفارقات ، عندما تركت هذة الأشياء، وعملت من مكان للشفقة، بحثاً عن التميز ، وليس على نتائجة ، كل شئ أتى من تلقاء نفسة ، متضمناً الرضاء. |
Michelangelo kaderi resmetmeyi seçti, mükemmeliyet mirasını bırakmak için her birimiz için müşterek olan o evrensel isteği. | TED | اختار (مايكل أنجلو) أن يرسم القدر، تلك الرغبة العالمية، التي نشترك فيها جميعا، ليترك إرثاً من التميز. |
Bu bizi sivrilmeye iten bir düşünce. | Open Subtitles | بيئة للابتكار من خلال المنافسة إنها فلسفة تقودنا إلى التميز |
Bu bizi sivrilmeye iten bir düşünce. | Open Subtitles | إنها فلسفة تقودنا إلى التميز |
Dürüst olmak gerekirse, kız mısın erkek misin onu bile ayırt edemiyorum. | Open Subtitles | بصراحة , أنا لا أستطيع التميز حتى بأنك فتاة أو رجل |
Pekala, onları, onları ve bizi ayırt edebilmemiz lazım. | Open Subtitles | يجب علينا ان نكون قادرين على التميز |
Dediğimiz gibi kanunlar ırk ayırt etmezler ama, buğday tenliysen ve müslüman bir soyadına sahipsen daha fazla dikkat çekersin. | Open Subtitles | بقدر ما نقول ، أحهزة تطبيق القانون لا تستخدم التميز العنصري ولكن إذا كنت تملك جلد لونه يميل للسمرة و إسم إسلامي فهذا يجلب مزيد من الاهتمام |
Hem tümörler hem de yoğun meme dokusu mammogramda beyaz görünür. röntgen de bu ikisini genellikle birbirinden ayırt edemez. | TED | لاني الاورام السرطانية والانسجة في الثدي الكثيف تظهر بالون الابيض على الماموغراف (تصوير الثدي بالأشعة السينية) ولايمكن للاشعة السينية التميز فيما بينهما |
- mükemmeliyet beni çeker. | Open Subtitles | انا اقود إلى التميز. |
- Evet, mükemmeliyet. | Open Subtitles | نعم ، التميز. |
Yalnızca mükemmeliyet. | Open Subtitles | فقط التميز |