"التنبؤ به" - Traduction Arabe en Turc

    • tahmin
        
    • bu kehanet
        
    • öngörülemez
        
    • öngörülmez
        
    • öngörülebilir
        
    • öngörülemeyen
        
    Yağmur damlası yolunun bir vadiye düşmesi önceden tahmin edilemez. TED المسار الحقيقي الذي ستسلكه قطرات المطر إلى قعر الوادي لا يمكن التنبؤ به.
    Klasik söylenen söz, sanırım, olsa olsa tahmin edilemezdir, şu anda insanların sonuç için düşündüğü budur. TED المقدار كلاسيكيا واعتقد انه لا يمكن التنبؤ به في أفضل الأحوال ، هو إلى الآن ما يعتقد الناس ، هو النتيجة.
    Babamın döneminden beri bu kehanet işitilir. Open Subtitles لقد تم التنبؤ به منذ أيام والدي
    Bak, onun gelecekten olduğunu ve neler olacağını söyleyen sensin o halde şu mantıksal şey, öngörülemez olmalı. Open Subtitles أنت تقول أنه قادم من المستقبل ويعرف ما سيحدث والشيء المنطقي هو أن نفعل ما لا يمكن التنبؤ به
    Frekans sıkıştırma çarkı. Senin için yeterince öngörülmez mi? Open Subtitles قرص للتشويش على التردد، لا يمكن التنبؤ به بما يكفي بالنسبة لك ؟
    Geleceğin şimdiki zamandan çok daha öngörülebilir olması çok ilginç. TED فمن الغريب أن المستقبل يمكن التنبؤ به أكثر بكثير من الوقت الحاضر.
    Pirene dağları, öngörülemeyen havasıyla ünlüdür. Open Subtitles الطقس في جبال البرانس مشهور بانه لا يمكن التنبؤ به
    Fütürist kelimesinden oldum olası gergin olmuşumdur. çünkü, tahmin edemediğinizden dolayı başarısızlığa mahkummuşsunuz gibi oluyor. TED ولطالما كنت قلقا حول مصطلح مستقبلي، لأنه يبدو أنك محكوم بالفشل لأنك لا تستطيع فعلا التنبؤ به.
    - Hey beni suçlamayın. Bu filmin sonu tahmin edilebilir ve çok sıkıcı. Open Subtitles لا تلوميني ، هذا الفيلم مضجر ويمكن التنبؤ به
    Aşk tahmin edilir bir şey gibi konuşuyorsun. Open Subtitles أنت تتصرف كما لو أن الحب من الممكن التنبؤ به
    Büyük çaplı değil, ancak böyle bir seçenek sunmalıyız bu olaylardaki tahmin yanılmalarını hatırlatmalıyız. Open Subtitles ولكننى أعتقد بأننا يجب أن نعطى للناس حريه الإختيار ونذكرهم بأن هذا كله لا يمكن التنبؤ به
    Bu olay tahmin edildiği gibi felaket boyutunda trajedik olmayabilir. Open Subtitles من المحتمل أن هذا الحدث الكارثي الذي تم التنبؤ به قد لايكون حدثاً مأساوياً كما نعتقد
    Bu olayın ismi "Sıvılaştırmadır." tahmin edilemeyen büyük tehlikelere açık kapı bırakır. Open Subtitles يُطلق عليها عملية التمييع وتتسبب بخطر كبير لا يمكن التنبؤ به.
    Babamın döneminden beri bu kehanet işitilir. Open Subtitles لقد تم التنبؤ به منذ أيام والدي
    Bilim der ki: "Matematiksel denklemlerle tamamı tarif edilmiş bir sistem, her hangi bir dış müdahale olmaksızın, 'öngörülemez olmak' tan daha fazlasına muktedirdir. " Open Subtitles ان لها معنى واحد صريح وخطير انها تقول بأن النظام الذى تصفه المعادلات الرياضية بدقة أصبح الأن وفجأة صعب التنبؤ به بدون أى مؤثرات خارجية
    Bu gözlemlenebilir fakat kuvvetle öngörülemez. Open Subtitles انه أمر ملحوظ ولكن لا يمكن التنبؤ به للغاية
    Cinayet silahı olarak gaz kullanmak hem sıradışı hem de öngörülemez. Open Subtitles القتل بالغاز كسلاح للقتل ليس فقط غير مألوفاً .. أنه أيضًا لا يمكن التنبؤ به للغاية
    Hiçbir eğlence, öngörülmez. Open Subtitles لا متعة فيما يمكن التنبؤ به
    Bence , onlar öngörülebilir nitelikte. TED لذلك اعتقد ،تصورا ، يمكن التنبؤ به.
    Ve sonra internet ortaya çıktı ve dünya son derece karmaşıklaştı, son derece düşük maliyetli, son derece hızlı hâle geldi ve son derece değer verdiğimiz o Newton yasalarının sadece uygulanan kurallar olduğu görüldü ve bulduğumuz şey bu tamamıyla öngörülemeyen dünyada ayakta kalan insanların çoğunun bir nevi farklı bir prensip kümesiyle iş yaptıklarıydı ve biraz bundan bahsetmek istiyorum. TED وبعدها أتى الإنترنت فأصبح العالم معقدًا جدًا منخفض التكلفة وسريعًا جداً وأصبحت قوانين نيوتن تلك العزيزة علينا مجرد أمور محلية فقط والذي اكتشفناه في هذا العالم الذي لايمكن التنبؤ به أبداً هو أن الأشخاص الذين يحاولون العيش كانوا يعملون وفق مجموعة مختلفة من المبادئ وأريد التحدث قليلاً عن ذلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus