"التنقيب" - Traduction Arabe en Turc

    • kazı
        
    • sondaj
        
    • maden
        
    • madencilik
        
    • madenciliği
        
    • kuyu
        
    • sondajı
        
    • kazısı
        
    • kazıya
        
    • madeni
        
    • petrol
        
    • kazıda
        
    • sondaja
        
    • kazıdan
        
    • kazılar
        
    Calvert'in daveti üzerine Schliemann 1869'de mekanı ziyaret etti ve kazı yapmaya karar verdi. TED عند دعوة كالفرت، زار شليمان الأرض عام 1868 وقرر التنقيب.
    Ve yerel kazı çalışanları bana bir eş bulmaya çalışıyorlardı. Open Subtitles ثم عاملوا التنقيب المحليين يحاولوا ان يجدوا لى زوجة
    Roy, tüm lnupiat'lara topraklarında sondaj hakkı için çok büyük paralar ödenecek. Open Subtitles روي يتقاضى المحليون راتبا ضخما مقابل حقوق التنقيب عن النفط في أراضيهم
    sondaj kısıtlamalarını biliyor musunuz... koşullu kullanıma karşı izinli kullanım? Open Subtitles هل تعرف ..قوانين التنقيب سماح الاستخدام الكامل ضد الاستخدام المشروط؟
    maden makineleri çalıp Kolombiyalılara satıp karşılığında kokain alıyordu. Hatırlıyor musun? Open Subtitles سرقة الات التنقيب وبيعها للكولومبيين واستعمالها من اجل شراء الكوكائين ؟
    Bu yöntemde, plastikleri moleküllerine ayırmadığımız ve tekrar birleştirmediğimiz için, tamamen madencilik yaklaşımını kullanmış oluyoruz. TED ولأننا لن نقوم بتفكيك البلاستيك إلى جزيئات ونعيد تركيبها سنستخدم نهج التنقيب لإستخراج المواد
    Kuzeyde yasadışı altın madenciliği, aynı zamanda doğudan, Brezilya'dan. TED لدينا من الشمال التنقيب الغير قانوني عن الذهب ومن الغرب، من البرازيل،
    Birileri muhakkak birşeyleri anlayabilmeliydi, çünkü kazı sonuçları hiç bir zaman yayınlanmadı. Open Subtitles شخص ما يجب أن يكون تعرف على شيء لأن نتائج التنقيب لم تنشر أصبحت سرية
    O Peru'da kazı yapıyor. Open Subtitles لديه بعض أعمال التنقيب والحفريات في مدينة بيرو
    Altın için kazı yapamam anlamına gelmez. Ne istiyorsam yaparım. Open Subtitles هذا لا يعني أنني لا أستطيع التنقيب عن الذهب، وفعل ما يحلو لي
    Batı Teksas'ta, petrol çıkmayan delikler açmakta çok usta bir şirket olan Arbusto adında bir sondaj şirketi kurdu. Open Subtitles فأنشأ شركة للبترول وأخرى للتنقيب عنه خارج غرب تكساس سميت أرباستو التى كانت ناجحة لأقصى الحدود في التنقيب
    Unocal'ın anlaşmayı imzaladığı gün sondaj hakkını kim aldı? Open Subtitles ومن الذي حصل على عقد التنقيب في بحر كاسبيان في نفس يوم توقيع أونوكال لصفقة خط الأنابيب؟
    Parası olan ve kuyu açmak isteyenine rastlasanız bile sondaj yapmayı hiç bilmiyor olabilir. Open Subtitles حتى اذا وجدت رجلا عنده المال ويريد ان يحفر ربما لا يعرف شيئا عن التنقيب
    Hâlâ maden arama safhasındayız ve at sırtında uzun yollar kat ediyorum. Open Subtitles ما زلنا فقط في مرحلة التنقيب وأغطي مسافات شاسعة على ظهور الخيل.
    maden kolonisinde bize ihanet etmenizden bu yana uzun zaman geçti. Open Subtitles لقد مر وقت طويل منذ خداعك لنا في تلك مستعمرة التنقيب
    Kocanızın maden için önerdiği fiyatı artıramayan bendim. Open Subtitles أنا من زايد زوجك عليه ليحصل على قطعة أرض التنقيب
    madencilik şirketlerinin bu atıklar için kullandığı bir kelime vardır değil mi? Open Subtitles شركة التنقيب لديها لديها مصطلح لهؤلاء الراحلين أليس كذلك ؟
    Kömür madenciliği düşündüğün kadar kötümüymüş? Open Subtitles أوجدت التنقيب عن الفحم سيئاً كما كنت تظن؟
    Eğer J.R. petrolünü taşıyamazsa sondajı sonlandıracaktır. Open Subtitles إن لم يستطع (جي. آر) نقل نفطه، فسيتوقف عن التنقيب
    Hükümet kazısı gibi bir şey dediler, Jacob. Open Subtitles لقد قالوا شيء ما بشأن التنقيب الحكومي ، يعقوب
    Sonrasında hemen bir kazıya başlandı... ...ve tortunun içinden... ...daha küçük kafatası parçaları çıkarılmaya başlandı. TED حسنا، لقد بدأت عملية التنقيب فورا، المزيد والمزيد من الفتات الصغير للجمجمة بدأت تستخرج من الترسبات.
    Bu altın madeni değersiz olabilir. Open Subtitles قد يكون حقنا في التنقيب على الذهب بلا قيمة
    Fakat bütün bunlara rağmen şans Green Fund'a gülüyor petrol yatağı, kuşları koruyan bir bölgenin yanında: Open Subtitles و حالف الحظ قضيتهم وذلك حيث اتضح ان بالقرب من مركز عمليات التنقيب توجد محميه طبيعيه للطيور المائيه
    Ve sen de marifetli bir operatör olarak ona kazıda yardım ettin. Open Subtitles وأنت إستعملت مهاراتك في التنقيب لمساعدته على إخراجه كلا لم يكن سهلاً
    Altıda bir, ayrıca 10 gün içinde sondaja başlama garantisi veriyorum. Open Subtitles سدس، بالإضافة لضمان ببدء التنقيب خلال 10 أيّام
    1931'deki esas seferdeki herkes kazıdan sonraki bir yıl içinde öldü. Open Subtitles كل فرد ببعثة التنقيب الأًصلية لقي حتفه عام 1931
    Yeni kazılar, Giza Piramitleri'ni inşa eden işçiler için yerleşimler ve imkanların destek sistemini açığa çıkarıyor. Open Subtitles التنقيب الحديث كشف عن عن نظم الحياة والمعيشة التى كانت مكفولة للعمال الذين شاركوا في بناء اهرامات الجيزة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus