Düşünceli ve kibar olmak soyluluğun göstergesidir ve soyluluk en güzel şeydir. | Open Subtitles | البصيرة و اللباقة دلالة التهذيب والتهذيب أمر ممتاز |
Abby, "kıç" deme böbürlenmek için pek de kibar bir kelime değil. | Open Subtitles | آبي , لا تقولي هذه الكلمة و ليس من التهذيب التبجج |
- Eğer seviyorsan, ...kibar olmaya bir son vermenin zamanı geldi. | Open Subtitles | - لأنك إن كنت تحبها- فقد حان وقت التخلي عن التهذيب |
Tamam, özür dilerim. Ama kibarlık yapacak zamanımız yok. | Open Subtitles | حسنا، آسفة، لكن لا يمكننا إضاعة الوقت في التهذيب هنا. |
Bu yemek bıçaklarının çok keskin olduğu bir dönemden kalan bir gelenektir ve bıçakların diğer konukları göstermemesi bir kibarlık ve sakinlik göstergesidir. | TED | هذا تقليد قديم من وقت كانت فيه سكاكين العشاء حادةٌ جداً، وكانت علامة على التهذيب وعدم العدوان لإبقائهم يشيرون بعيداً عن متناولي الطعام الأخرين. |
Şefkatsiz disiplin merhametsizliktir, bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | التهذيب دون شفقه صعب ولقد تحدثنا فى ذلك. |
Barry hep biraz disiplin istemiştir. | Open Subtitles | ان(بارى) دائماً ما احتاج إلى قليل من التهذيب |
Bir dahaki sefere biraz nezaket göster, tamam mı? | Open Subtitles | المرة القادمة تحلى بقليل من التهذيب |
Yani insanların giysilerini çalmanın daha kibar olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | وهل من التهذيب سرقة ثياب النزلاء؟ |
Bu kibar yalan dolan yazışmaya ne diyordu kâfir? | Open Subtitles | نعم للآن، ما اسم التهذيب المزيّف؟ |
kibar olamıyorum bir türlü! | Open Subtitles | . إنّني فاشلٌ باللطف و التهذيب |
Terbiye, kibarlık! | Open Subtitles | التربية, التهذيب |
Terbiye, kibarlık... Evet, evet. | Open Subtitles | التربية, التهذيب - أجل أجل - |
Sanırım Springfield'da disiplin sorunu var. | Open Subtitles | يبدو أن (سبرنغفيلد) لا تجيد التهذيب |
Ayrıca nezaket ne zamandan beri kötü bir şey oldu ki? | Open Subtitles | ومنذ متى التهذيب يعتبر شيء سيء؟ |