Erken gelen zaferle Percy büyümek istedi ve daha büyük bir sponsor arayıp, buldu. | Open Subtitles | وبعد بعض النجاحات المبكرة، أراد التوسعة الحصول علي راعي أكبر، وقد وجد واحداً |
- Dediğim gibi, Percy büyümek istiyordu. | Open Subtitles | -كما قلت (بيرسي) أراد التوسعة |
Benim bildiğimi siz de biliyorsunuz, efendim, mesele genişleme. | Open Subtitles | أنت تعلم كما أنا أيضاً أعلم سيدي , التوسعة |
Hırslı olanlar ise... ..genişleme süreci yarın başlıyor. | Open Subtitles | ,ولهؤلاء ذوي الطموح عملية التوسعة ستبدأ غدا |
genişleme esnasında depoya taşınmışlar. | Open Subtitles | كانت منتقلة للمخزن وقت التوسعة |
genişleme, Londra'nın bir süreliğine.. ..bir Shelby için tehlikeli olacağı anlamına geliyor. | Open Subtitles | التوسعة تعني أن من الخطر أن تكون من عائلة (شيلبي) في (لندن) لفترة |