İçimden gelerek söylüyorum, bana eşlik etmenizden hiç bu kadar zevk almamıştım. | Open Subtitles | التى لم أكن لأتوقعها أشعر بأننى لم أستمتع بصحبة مثل هذه أبداً |
Beş yılda, İzlanda dışında hiç faaliyet göstermemiş olan bu üç küçük banka 120 milyar dolar borç aldı. | Open Subtitles | فى خلال خمسة سنوات قامت هذه البنوك الثلاثة الصغيرة التى لم تعمل أبدا خارج أيسلندا باقتراض 120 بليون دولار |
Buralar ilk başta, şehirlerin hiç ilgilenmediği, terk edilmiş yerlerdi. | TED | في البداية، شُيد جميعهم على النفايات والأراضي المهجورة التى لم تعيره المدن أي اهتمام. |
hiç görmediğin numaralar da olabilir. | Open Subtitles | ربما انهم يعرفون بعض الحيل التى لم تعرفها من قبل |
hiç kullanılmamış yeni iplerin seni tutacağını söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت إن الحبال الجديده التى لم تستخدم |
Yaptığım pek çok şeyi hiç görmedin. Bu, yapmadığım anlamına gelmez. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء التى لم ترانى أفعلها من قبل ، هذا لا يعنى أننى لا افعلها |
Daha önce hiç görmediğim tüm o güzel yabancı şehirleri birlikte gördük. | Open Subtitles | كل هذه المدن الجميلة التى لم أراها من قبل ،رأيناها معاً |
Bu kadar sağlamını hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى أبدا أبدا من هذه الأشياء التى لم تمس. |
hiç tanımadığım avukatım tekrarlayabilir mi? | Open Subtitles | أود من محاميتى التى لم أقابلها من قبل أن تعيد ما قالته |
Kalabalık ve gürültülü ama çokda heyecanlı hiç bilmediğim renkler ile | Open Subtitles | الزحام والأصوات العاليه مثير جدا أيضا بالألوان التى لم اعرفتها من قبل |
Benim için yap. hiç sahip olamadığım yaşamım için | Open Subtitles | من أجلى أنا, من أجل الحياة التى لم أعشها. |
Başına hiç anıların geldi mi? | Open Subtitles | عِنْدَكَ الأحلامُ، أليس كذلك ؟ ذكريات الأشياءِ تلك التى لم تحدث لك |
Ama basına hiç söylemediğim gerçek de şu. | Open Subtitles | الحقيقة التى لم اخبر بها الصحافة ابدا , هى , لا |
Daha önce hiç olmayan eski sevgilim diyebiliriz. | Open Subtitles | من هذة، صديقتك؟ أنها أكثر مثل صديقتى السابقة التى لم أحصل عليها أبداً |
Açıkça söyleyeyim. Fay benim hiç sahip olmadığım annem gibi. | Open Subtitles | سأخبرك بالأمر فاى مثل الوالدة التى لم احصل عليها |
Bu hiç görmediğin kadın, manastır kapılarının ardından nasıl çıktı? | Open Subtitles | هذه المراءه التى لم تراها, محبوس خلف باب الدير؟ |
hiç yapmadığını söyledi, ama bugünlerde ısırılmamış bir kadın bulmak zor. | Open Subtitles | لقد قالت بأنها لم تفعل هذا مطلقاً ولكن في هذه الأيام من الصعب ان تجد المرأه التى لم تفعلها |
Senin hiç sahip olmadığın bir fırsattan onu mahrum mu bırakacaksın? | Open Subtitles | هل ستنكر عليه الفرصه التى لم تحضاها أنت من قبل ؟ ؟ |
Durun, yarısı kadar... Ya da hiç müthiş olmadığınız konusunda... | Open Subtitles | انتظروا ,نصف روعه كرين التى لم يكن عليها |
En yakın arkadaşımı yüzüstü bıraktım, ve hiç istemediğim bir hayatı yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا خذلت أفضل أصدقائى والأن أعيش الحياه التى لم أنتويها أبدا |