O kovanın derinliklerinde, ölümle yaşam arasındaki ince çizgiden geçtim. | Open Subtitles | بأعماق ذاك القفير، عبرتُ العتبة التي بين الحياه و الموت. |
Atomların arasındaki bu bağlar elektronlar sayesinde oluşur. | TED | الآن، هذه الروابط التي بين الذرات، مصنوعة من إلكترونات. |
Genişleme yalnızca galaksiler arasındaki kara boşlukta üstün geliyor ve uzay genişliyor. | TED | فالثقوب السوداء التي بين المجرات هي حيث استطاع التوسع أن ينتصر والمكان أن يتمدد. |
Bu tür bir girişimin iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendireceğini umuyor. | Open Subtitles | إنه يثق بالعلاقة التي بين بلدينا والتي قد تتحسن كثيرًا |
Eğer onun iyiliği seni bu kadar endişelendiriyorsa elindeki işe odaklanmalısın. | Open Subtitles | لو كانت صحته تهمك فعليك التركيز على المهمة التي بين يديك |
Eğer onun iyiliği seni bu kadar endişelendiriyorsa elindeki işe odaklanmalısın. | Open Subtitles | لو كانت صحته تهمك فعليك التركيز على المهمة التي بين يديك. |
Bakanlık ve Beyaz Saray arasındaki bilindik maddeler üzerine. | Open Subtitles | الأمور العادية التي بين البيت الأبيض ووزارة الدفاع |
Sen, Lonnie Garth ve çocuk arasındaki telefon konuşmalarını merak ediyoruz. | Open Subtitles | نحن مهتمون بأمر المكالمات التي بين موكلك وبين لوني غارث ما هو شعورك وأنت مشهور ؟ |
Confessor ile Arayıcı arasındaki bağı anlamadı ve bana ihanet etti. | Open Subtitles | انه لم يفهم الرابطه التي بين المؤمنه والباحث. وخانني. |
Reklamların arasındaki şeyleri hiç okumaz mısın? | Open Subtitles | هل قمتي مسبقاً بقراءة الأشياء التي بين الإعلانات ؟ |
Bacaklarının arasındaki o küçük solucan düşünmeni kötü etkiliyor. | Open Subtitles | تلك الدودة الصغيرة التي بين قدميك تقوم بنصف تفكيرك. |
Benim bacaklarımın arasındaki ateş de böylece sönmüş oldu. | Open Subtitles | حسناً، النّار التي بين ساقيّ انطفأت لتوّها. |
Baba ile oğul arasındaki uçurum hiç kapanmadı bir daha birleşemediler, hiç konuşmadılar. | Open Subtitles | الفجوة التي بين الوالد و الأبن لم يتم ملئها أبداً لم يتحدثوا لبعضهم مجدداً |
Bazen iki görüntü arasındaki bu boşluk en az görüntüler kadar önemlidirler. | Open Subtitles | بطريقة ما ، تلك الفجوة التي بين الرسمتين مهمّة كأهميّة الصور لأنه... |
Dünyanın her tarafında, 130'un 129'unda, kadınlar sadece işgücüne katılmakla kalmıyor - - bazen çok, çok yavaş ama yine de işgücüne katılıyorlar - ve erkek-kadın arasındaki ekonomik güç, sağlık ve eğitim farklarını yavaş yavaş kapatıyorlar. | TED | ولقد وجدت أن %129 من% 130من نساء العالم ليس فقط يدخلون فى سوق العمل فهن يسرن ببطء شديد نحو سوق العمل وفى بطء شديد يملأن الفجوة التي بين الرجال و النساء من حيث القوة الإقتصادية والصحة و التعليم |
Proteinleri ve diğer atıkları hücreler arasındaki boşluklardan alır, onları toplar ve imha edilmek üzere onları kana gönderir. | TED | تقوم برفع البروتينات والمخلفات الأخرى من المسافات التي بين الخلايا، تقوم بتجميعهم، ثم تقذفهم داخل الدم حيث يمكنه التخلص منهم. |
Ağaçların arasındaki efsanevi bir hayvanın iskeletini çağrıştıran bu kabuklar köyün çatılarından başka bir şey değil. | Open Subtitles | ،الأشكال التي بين الأشجار تشبه حيوان اسطوري إنها مجرد سطح القرية... |
Örneğin Platon ya da Nietzsche ile ortalama insan arasındaki uçurum... şempanze ile ortalama insan arasındaki uçurumdan daha büyüktür. | Open Subtitles | في الواقع, الفجوة بين لنقل,أفلاطونأو نيتشهوالإنسانالمتوسط... أعظم من الفجوة التي بين ذاك الشمبانزي و الإنسان المتوسط |