Salak. Bu yaşta ihtiyacın olan tek kadın annendir. | Open Subtitles | مغفّل، في عمرك، المرأة الوحيدة التي تحتاجها هي أمّك. |
Ben sadece ihtiyacın olan yardımı aldığın için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة انك تتلقى المساعدة التي تحتاجها |
Seni bir tedavi programına yönlendireceğiz. İhtiyacın olan yardımı almanı sağlayacağız. Ben de daima senin yanında olacağım. | Open Subtitles | سنخضعك لبرنامج ما ونزوّدك بالمساعدة التي تحتاجها وسأكون موجودة لمساندتك |
Nerden geldiğini bilmemelerin sağlayarak neden ailenin ihtiyacı olan şeyleri almıyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تشتري الأغراض التي تحتاجها عائلتك وتضعها بأماكن يمكنهم إيجادها؟ |
Ya da ekibin ihtiyacı olan yetenek olduğumu kabul edebilirsin. Ekibe katılmak istiyorum. | Open Subtitles | أو يُمكنك أن تعترف بهذه المهارة التي تحتاجها في فريقك، أريد الانضمام لكم |
Şimdi bu beş varoluş şekline bakarsanız, bunlar sizin iyi bir bilim insanı olabilmek için ihtiyacınız olan varoluş şekilleriyle aynıdır. | TED | الآن إذا نظرتم إلى هذه الطرق الخمسة للحياة، هذه هي بالضبط نفس الطرق التي تحتاجها لتكون عالما جيدا. |
Din, esas sorunu ortaya çıkarmak için ihtiyaç duyduğun parlama noktasını sağlar... | Open Subtitles | الدين يقدم لك النقطة المضيئة التي تحتاجها لتكشف المشاكل الغير واضحة |
Tamam, yeşil sütun her ay ihtiyacın olan şeylere harcadığın parayı gösteriyor. | Open Subtitles | حسنا , الشريط الأخضر يُمَثِّل نفقاتَك الشهرية على الأشياء التي تحتاجها |
Bana bunu anladığını söyle, söyle ki bazı ayarlamalar yapabileyim ve sana ihtiyacın olan korumayı sağlayayım. | Open Subtitles | , أخبرني أنك تتفهم هذا حتى يمكنني اتخاذ بعض الاجراءات و أمدك بالحماية التي تحتاجها |
Reklam piyasasında, ihtiyacın olan dil akıcılığını bir kitaptan öğrenemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الحصول على طلاقة اللغة التي تحتاجها لأجل السوق المحترف من كتاب. |
Evde yaptığın üç beş numara elde edebileceğin gücün yanında hiç kalıyor şu an ihtiyacın olan gücün yanında. | Open Subtitles | بعض خدع مصاصي الدّماء لا شيء يقارن بالقوة التي يمكن أن تمتلكها التي تحتاجها الآن |
Patronun olarak konuşuyorum, umarım bütün ihtiyacın olan kaynakların vardır. | Open Subtitles | حسناً, بالتحدُّث كرئيسك أتمنى أن تعرف أن لدي لديك كل المصادر التي تحتاجها |
O silahı şimdi indirirsen eğer ihtiyacın olan yardımı almanı sağlayacağız. | Open Subtitles | أبعد ذلك المسدّس حالاً، وسنحضر لك المساعدة التي تحتاجها. |
Henüz bir finansmanları yok ama bunları dünyanın her yerindeki ihtiyacı olan şehirlere götürmeyi hayal ediyorum. | TED | ليس لديهم التمويل بعد ولكن لدي حلم بان ابني مجسمات كتلك في المدن حول العالم في الاماكن التي تحتاجها |
Bebek maskesi, steril havlu ve ihtiyacı olan bütün steril ekipmanlar oradaydı. | TED | قناع الطفل هناك، المنشفة المعقمة، والأدوات المعقمة التي تحتاجها. |
Akyuvar ve trombosit veriyoruz. Şu anda en çok ihtiyacı olan şey bu. | Open Subtitles | هي تحصل على خلايا الدم البيضاء والصفائح التي تحتاجها أكثر |
Yabani otlar, çiçeklerin ihtiyacı olan besinleri alır ve onların solmalarını sağlar. | Open Subtitles | هاه؟ الأعشاب الضارة تأخذ المواد الضرورية التي تحتاجها الأزهار, و ذلك يؤدي إلى جفافها. |
Sadece size ihtiyacınız olan bilgiyi vermek isteyen biri etkin bir muhbir olabilir. | TED | فقط شخص يريد إعطاءك المعلومات التي تحتاجها هو مبلّغ فعال. |
Yani bir cihazı getirdiğinizde, ihtiyacınız olan tüm sağlarlığı yaratır ve bu amaçları başarmanıza yardımcı olmak için diğer nesneleri getirir. | TED | كأنك أحضرت جهازك بالقرب منك، تصنعُ كل الاحتمالات الممكنة التي تحتاجها وتحضرُ الأشياء الأخرى لمساعدتك على تحقيق أهدافك. |
Şu modern ve karmaşık toplumsal hayatta ihtiyaç duyduğun her bilgiyi. | Open Subtitles | كل المعلومات التي تحتاجها في حياة مجتمع حديث معقد. |
Çünkü Alice'in haklı olduğuna dair ihtiyaç duyduğu güveni kendinde bulabilmesi, George'un ona teorisinin yanlışlığına dair bulgular sunamamasıyla mümkün olabilirdi. | TED | فقط لأنه كان غير قادر على إثبات كونها مخطئة، كان جورج قادرا على إعطاء أليس الثقة التي تحتاجها لكي تعلم أنها على حق. |
Böylece uzun süre birlikte çalışan ekipler daha iyi hâle gelir, çünkü gerçek samimiyet ve açık sözlülük için gereken güvenin gelişmesi zaman alır. | TED | إذاً الفرق التي تعمل معاً لوقت أطول تتحسن، لأنها تأخذ وقت لتطوير الثقة التي تحتاجها للصراحة و الانفتاح الحقيقي. |