"التي تحملها" - Traduction Arabe en Turc

    • Taşıdığın
        
    • taşıdığı
        
    • getirdin
        
    • taşıdığınız
        
    Böylece Taşıdığın şifre geçici olarak yayınlanıp ana programa yeniden girecek. Open Subtitles ان يعود الى المصدر، مما يسمح بنشر مؤقت للشفرة التي تحملها ومن ثم يتم اعادة ادخالها الى البرنامج مرة أخرى
    ÖIümsüz olduğunda içinde Taşıdığın onca şey suçluluk, öfke, çıIdırtıcı acı... Open Subtitles عندما تكون خالداً ,كل تلك التفاهات التي تحملها بداخلك الذنب ,الغضب , ألام التي تصنع الجنون
    Şu ensende Taşıdığın koca alet yüzünden belinin kırılmamış olması mucize. Open Subtitles من الغريب أن ظهرك غير مكسور وفقاً لحجم السفينة التي تحملها معاك
    Bu parçacıklar, proton ve anti-proton çiftinin taşıdığı kadar kütle ve enerji taşımalı. TED يجب أن تحتوي هذه الجسيمات على نفس القدر من الكتلة والطاقة.. التي تحملها البروتونات ومضادات البروتونات.
    Tek bildiğim yanında taşıdığı o bıçakları kullanmasını benim öğrettiğim. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أني علمتها كيف تستخدم تلك النصال التي تحملها معها
    Bana ne haberler getirdin, Race? Open Subtitles ما الأخبار التي تحملها إلي يا "ريس"؟
    Ne haberler getirdin bakalım. Open Subtitles ‫ما الأخبار التي تحملها لي؟
    Bu beraberinizde taşıdığınız 3 pound mikrobun bazı sağlık şartları konusunda belki de genomunuzundaki her bir genden daha önemli olduğu anlamına geliyor. TED الذي يعنيه هذا ان هذه الثلاث باوندات من المايكروبات التي تحملها معك دوما قد تكون مهمة اكثر بكثير في بعض الحالات الصحية من كل جين في جينومك البشري.
    ... şimdikaynağageridönmek. Böylece Taşıdığın şifre geçici olarak yayınlanıp... Open Subtitles ان يعود الى المصدر، مما يسمح بنشر مؤقت للشفرة التي تحملها
    Yanında sürekli Taşıdığın neler var? Open Subtitles ماهي الممتلكات الشخصية التي تحملها معك طوال الوقت؟
    Taşıdığın şu Griswold'tan belli. Open Subtitles أستطيعُ قول هذا بسبب الحقيبة التي تحملها
    Anlıyorum. Taşıdığın tüfeğin sadece Strigoi'ler için olmadığını farz ediyorum. Open Subtitles لقد فهمت, وأعتقدُ بأنَّ البندقيّة التي تحملها
    Taşıdığın meşaleyi tekrar yakmaya yetecek kadar önemli. Open Subtitles عزيز بما يكفي لتعيد إشعال الشعلة التي تحملها لها
    Taşıdığın tüfeğin sadece Strigoi'ler için olmadığını farz ediyorum. Open Subtitles لقد فهمت, وأعتقدُ بأنَّ البندقيّة التي تحملها ليست فقط من أجل قتل الـ ستريغوي
    Yanındaki taşıdığı çantadaki çöplerin arasında morfin olduğuna bahse girerim. Open Subtitles أراهنكِ أن معها مورفين في تلك الحقيبة المليئة بالهراء التي تحملها دومًا معها
    Clarke'ın taşıdığı teknoloji bana ait. Open Subtitles التكنولوجيا التي تحملها (كلارك) ملك لي.
    - Bana ne haber getirdin bakalım? Open Subtitles ما الأخبار التي تحملها لي؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus