"التي تريدها" - Traduction Arabe en Turc

• İstediğin
• İstediği
• İstediğiniz
• Nasıl istiyorsan
• istediğiniz
• İhtiyacın olan
• sana istediğin
• istediğin kadar
• istediğin türden

İstediğin kadar maş fasulyesi ve lavman al. İşte al.
يمكنك الحصول على كلّ اللوبيا الذهبيّة والحقن الشرجيّة التي تريدها.

İstediğin her şeye sahip olabilecekken bu hayatı mı seçiyorsun?
يمكنك الحصول على كل ماتريد أهذه الحياة التي تريدها ؟

Peki, seni istediğin gibi öldüreceğim. Yarın sabah.
حسنا ، سأقتلك بالطريقه التي تريدها ، صباح غد

Ancak aynı zamanda benim istediği tüm dev füzeleri elde edebilecek tarzda bir kız olduğumu bilmesini salık veririm.
لكن عليه أن يعلم أنني ذلك النوع من الفتيات التي بإمكانها أن تأخذ كل أنواع القذائف العملاقة التي تريدها

Gerçekten. Yani her şey değişiyor. Yeni bir icat çağına girdik, cep telefonlarınızın bilgisayarlarınıza dönüştüğü, istediğiniz şekilde değiştirebileceğiniz.
اذا الجميع يتغير. دخلنا في عالم جديد من الابتكارات,حيث اصبح الهاتف النقال هو حاسبك المحمول مخصص بالطريقة التي تريدها.

Bekle bir saniye. Bunu Nasıl istiyorsan öyle yapabiliriz.
انتظر لحظة بإمكاننا القيام بهذا بالطريقة التي تريدها

Her şey istediğin gibi olacak sanıyorsun.
تفترض ان الامور يكون بالطريقة التي تريدها.

Bak ne diyeceğim. İnşallah istediğin bütün dersleri alabilirsin.
سأقول لك ماذا, آمل أن تحصل على كل الصفوف التي تريدها.

Sana istediğini söylerim. Sana... İstediğin her şeyi yaparım.
سوف أعطيك جميع الأسماء، أننا سوف تلعب جميع المباريات التي تريدها.

İstediğin ayrıntıyı durdurabilir, geri sarabilir ya da yavaşlatabilirsin.
تستطيع ايقاف بعض الصور او اعادتها أوعرضها ببطء لابراز التفاصيل التي تريدها

sana istediğin her şeyi vermek istediğimi biliyorsun... değil mi?
الآن أنت تعرف أنني أريد أن أقدم لكم كل الأشياء التي تريدها ، أليس كذلك؟

Bütün herşeyi senin olmasını istediğin şekle sokmaya çalışıyorsun.
أنتَ تحاول أن تجعل كل شيء يتحوّل بالطريقة التي تريدها

İstediğin üniversiteye parasız gidebilirsin.
ويمكنك إرتياد الجامعة التي تريدها مجاناً

Ne derse yapıyorum aslında ama tam onun istediği gibi değil.
أفعل كل ما تريد مني فعله ولكن ليس بالطريقة التي تريدها

Teknoloji hayatımızın bir uzantısı olduğu için, onunla paralel ve hayatın istediği şeylerle aynı hizada.
لأن التكنولوجيا هي امتداد للحياة، إنها في تواز، وانحياز إلى نفس الأشياء التي تريدها الحياة.

Sorun şu ki; bu sinyaller istediğiniz gibi güzel değiller.
المشكلة هي أنّ هذه الإشارات ليست بتلك الإشارات الجميلة التي تريدها.

Nasıl istiyorsan öyle göm onu.
أنت أدفنها بالطريقة التي تريدها

Epps ihtiyacın olan tüm bilginin önünde durduğunu söylemeden önce neden bahsediyordu?
عن ماذا تحدث أيبس قبل أن يقول كل المعلومات التي تريدها هي أمامك ؟ عظام , الشقراء , و عن معصمه

Geçen akşamki aşırı doz olayı senin yapmak istediğin türden bir tanıtım değil, James.
إن الجرعة الزائدة من تلك الليلة، ليست نوع الدعاية التي تريدها (جيمس).