Annenden nefret etmek için onun nefret ettiğin yönlerini tekrar tekrar düşünmelisin. | Open Subtitles | إذاً أنت تكره أمك كثيراً عليك أن تفكر مراراً بكل الأشياء التي تكرهها لأجلها |
O zaman nefret ettiğin Hawaii gömleklerinden giydiririm. | Open Subtitles | أوه, ويمكن ان البسك قمصان هاواي تلك التي تكرهها |
Artık hiç eğlenemeyeceğiz ve sen arkadaşlarınla bira içemeyeceksin ve nefret ettiğin bu işte sıkışıp kalmak zorunda olacaksın ve bir daha hiç liseli sevgilini öpemeyeceksin... | Open Subtitles | لن تكون مرحا بعد الآن ولن تشرب البيرة مع أصدقاءك ولن ترتبط بالوظيفة التي تكرهها |
Bunu sevdiğin şaraplardan, nefret ettiğin filmlerden bahsederek harcamak istemiyorum. | Open Subtitles | و لا أريد أن أضيعها بالتحدث عن نوع الخمر المفضل... أو الأفلام التي تكرهها |
Çocuklarınızın en güzel yönlerinizi alması çok güzel fakat nefret ettiğiniz yönlerinizi almaları insana feci dokunuyor. | Open Subtitles | من الممتع حين يأخذ طفلك أفضل خصالك، لكنها ركلة في البطن حين يأخذون الأشياء التي تكرهها في نفسك. |
Ben de sizi neşelendirmek için nefret ettiğiniz fotoğrafla değiştirmeniz için Terry'e bu tabloyu yaptırdım. | Open Subtitles | ولأبهاجك طلبت من (تيري) رسم هذه لتحل محل الصوره التي تكرهها |
- Kahvesinden nefret ettiğin lokantaya gel. | Open Subtitles | -حتماً، بالطبع حسناً، ذلك المطعم ذو القهوة التي تكرهها |
Bugün nefret ettiğin Davina için.. ..güzel bir şey yaptın Klaus. | Open Subtitles | قمت بفعل نبيل اليوم يا (كلاوس) لأجل (دافينا) التي تكرهها. |