Daha zaferin seni bekleyen sınavını olmamış, dikkatsiz bir kızsın. | Open Subtitles | ما زلت لم تجربي، بغض النظر عن الانتصارات التي تنتظرك. |
seni bekleyen neydi peki, dünyadaki herhangi bir şeyden daha güçlü, ve bedeli, bu durumda bir kurban olan? | Open Subtitles | الإثارة التي تنتظرك كان أكبر من أي شيء آخر. فإنه يستحق التضحية. |
Hey dostum. Daha seni bekleyen birçok şey var. | Open Subtitles | ما زال هنالك العديد من الأمور التي تنتظرك لتنجزها |
Ya da... alternatif bir planı olup... seni bekleyen, kırmızı bereli bir kız bul. | Open Subtitles | أو ابحث عن فتاة ترتدي قبعة حمراء و التي تنتظرك من أجل خطة بديلة |
Ve sizi bekleyen bir mücadele için içinizde yeni bir gücün yükseldiğini duyumsarsınız. | Open Subtitles | وسيتم تنشيط حواسك لمواجهة التحديات التي تنتظرك. |
Planladığın hayattan vazgeçmek zorundasın ki... seni bekleyen hayatı bulabilesin. | Open Subtitles | "عليك التخلي عن الحياة التي خططتها لتجد الحياة التي تنتظرك" |
Ama seni bekleyen karanlıkla arandaki son durak benim. | Open Subtitles | لكنني آخر محطة تفصل بينك وبين الظلمة التي تنتظرك |
Senin ailen onlar seni bekleyen, seni özleyen aile onlar! | Open Subtitles | تلك عائلتك، العائلة التي تنتظرك وتشاق لك |
Ben, Tanrı tarafından seni bekleyen yıkımı hatırlatmakla mükellef kılındım, Dr. Masters. | Open Subtitles | إنّني مُجبر من قِبل الرب لتذكيرك بالإدانة التي تنتظرك يا دكتور ماسـ... |
"Kimse seni bekleyen bu ödülü bilmemeli. | Open Subtitles | "لا أحد يجب أن يعلم بهذه الجائزة التي تنتظرك |
Ölmeden önce seninle gelecek hakkında konuşup seni bekleyen harika şeylerden bahsetmiştir. | Open Subtitles | لابد أنها تحدثت عن المستقبل ...قبل ان تموت عن الاشياء البديعة التي تنتظرك |
"seni bekleyen Bayan Düşündüğünden Daha Yakında," | Open Subtitles | "السيدة التي تنتظرك أقرب مما تظن |