"التي رأيتك" - Traduction Arabe en Turc

• Seni gördüğüm
• ilk gördüğüm
• gördüğümden
• çaldığını gördüğüm

Doğruyu söylemek gerekirse Seni gördüğüm an dünyadaki en iyi kız olduğunu anlamıştım.
ولإخبارك أن تلك الثانية التي رأيتك فيها, عرفت أنك أفضل بنت في العالم

Seni gördüğüm anda, birbirimizle özel bir ilişki kuracağımızı anlamıştım.
باللحظة التي رأيتك بها اعتقدت انه علينا انشاء علاقة خاصة

Seni gördüğüm an kendimi kutsanmış hissettim.
احسست بأني بوركت في اللحظة التي رأيتك فيها

Hep seni ilk gördüğüm anı düşünüyorum bana dikkat etmeyeceğini nasıl düşündüysem.
أنا دائما أفكر بشأن المرة الأولي التي رأيتك فيها وهكذا إعتقدت أنك لم تنتبهي لي

Seni ilk gördüğümden beri bu anı düşledim.
لقد تخيلت هذه اللحظة منذ المرة الأولى التي رأيتك فيها

Az önce çaldığını gördüğüm takıyı ona mı vereceksin?
هل ستعطيها الجواهر التي رأيتك تسرقها من المشهد ؟

Ben de ilk Seni gördüğüm andan itibaren biliyordum.
اتعلمين , لقد عرفت ايضا منذ اللحظة التي رأيتك فيها

Seni gördüğüm andan itibaren çok iyi olduğunu anlamıştım.
من اللحظة الأولى التي رأيتك بها عرفت أنك راقص باليه

Seni gördüğüm an 2.5 yıl önceki adam olmadığını anladım. Değişmişsin Dale.
في اللحظة التي رأيتك فيها، علمت أنّك لمْ تعد نفس الرجل الذي عرفته قبل عامين ونصف.

Seni gördüğüm anda benden biri olduğunu anladım , evlat. Aile benzerliği, evlat.
لقد عرفتك من اللحظة التي رأيتك بها إنك تشبهني

Seni gördüğüm anda, Tanrının seni bana getirdiğini biliyordum.
في اللحظة التي رأيتك فيها علمت أن الرب جلبك إليّ

Seni gördüğüm an ciddiye alınması gereken biri olduğunu anlamıştım.
في اللحظة التي رأيتك فيها عرفتُ أنك شخصية جديّة

Hadi, Seni gördüğüm an güvenliği çağırmak için bağırabilirdim, ama yapmadım.
هيا كان يُمكنني أن أصرخ طلبًا للأمن في اللحظة التي رأيتك بها ولكني لم أفعل

Seni gördüğüm o andan beri seni korumak istedim.
من اللحظة التي رأيتك فيها, أردت حمايتك

Seni gördüğüm an benim oldun.
،من اللحظة التي رأيتك فيها كنت ِ طفلتي

Mercedes Seni gördüğüm anda vuruldum.
مرسيدس " , أنتِ امتلكتي قلبي " . في اللحظة التي رأيتك فيها

Ama Seni gördüğüm an anlamıştım.
rlm; لكن في اللحظة التي رأيتك فيها، عرفت

Seni ilk gördüğüm andan beri seviyorum.
أنا أحببتك منذ اللحظة الأولى التي رأيتك بها

Sende özel olan bir şeyler var. Seni ilk gördüğüm anda anladım.
هناك شىء مختلف بك، عرفت هذا من اللحظة التي رأيتك فيها

Seni ilk gördüğüm andan beri böyle düşünüyorum.
ولطالما اعتقدت هذا منذ المرة الأولى التي رأيتك في المطعم

Duşta karşılaştığımız gün, suların ardından göz kamştırıcı halini gördüğümden beri sana aşığım.
‫من اللحظة ‫التي رأيتك فيها ‫عندما دخلت الى الحمام ‫وكنتِ هناك

Öyle mi, çaldığını gördüğüm takıyı ona mı vereceksin?
هل ستعطيها الجواهر التي رأيتك -