"التي قام بها" - Traduction Arabe en Turc

    • yaptığı
        
    • yaptıkları
        
    • yapmış olduğu
        
    Öğrencilerin yaptığı bir proje kendisinin çok ilgisini çekmişti, buradan bir kitap çıkabileceğini düşündü ve bu öğrencilerle tanışmak istedi. TED وأُعجب بشدة بأحد المشاريع التي قام بها الطلاب، وفكر أنه يمكن أن يَنتُج عنه كتابًا، وأراد أن يقابل هؤلاء الطلبة.
    Bu onun yolculuğun hikayesidir bu devin yaptığı son yolculuk. Open Subtitles إنها قصة الرحلة الأخيرة التي قام بها هذا العملاق للأبد
    Gözlemlediği gök cisimlerine dair yaptığı çizimler esrarengiz hassasiyetine tanıklık ediyor. Open Subtitles والرسوم التي قام بها للأجسام الفلكية التي لاحظها تشهد لدقته الخارقة
    Diğerlerinin yaptıkları yolculuklarla gösterdikleri cesaretle ve göğüsledikleri zorluklarla kıyaslandığında benim Denver'a yaptığım yolculuk çok önemsizdi. Open Subtitles رحلتي الي دينفر,علي سبيل المثال كانت بلا معالم تماماً مقارنةً بالرحلات التي قام بها هؤلاء
    - yapmış olduğu aramalar belli bir zaman diliminde. Open Subtitles -الفترة الزمنية التي قام بها بكل هذِه الإتصالات
    Gerçek polislerin burada yaptığı bütün iyi işleri siler atar. Open Subtitles ستمحي كل الأعمال الجيدة التي قام بها رجال الشرطة الحقيقيون.
    Cerrahım, 20 yıllık meslek hayatı boyunca yaptığı en zor organ nakli ameliyatı olduğunu söyledi. TED والجراح صاحب خبرة مدتها 20 عاماً قال ان عملية الزرع التي قام بها هي اصعب ما قام به على الاطلاق
    Ülkemizi korumak için yaptığı fedakarlıkları biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعلم التضحيات التي قام بها ليخدم دولتنا؟
    Babanın yaptığı son işlerden biri olmalı. Open Subtitles قد يكون أحد آخر الأشياء التي قام بها والدك
    Tamam, yaptığı bazı şeyler yüzünden bunu hak etmiş olabilir. Open Subtitles حسناً ، ربما أستحقَ ذلك جراء بعض الأشياء التي قام بها.
    Büyük kumandanımızın yaptığı fedakârlık insan ırkının tümüyle yok olmasını önlemişti. Open Subtitles فقط بفضل التضحية التي قام بها أعظم قائد لقوات شعوب الأرض فقد نجت وتجنبت البشرية الإبادة التامة
    Sonunda yaptığı iyilik verdiği zarardan fazlaydı. Open Subtitles فعل الكثير من الأمور الجيدة أكثر من الأمور السيئة التي قام بها
    Alberto'nun son yaptığı işlerin faturaları var burada. Open Subtitles هذه هي الفواتير من المهام القليلة الأخيرة التي قام بها ألبرتو
    Gözlemlediği gök cisimlerine dair yaptığı çizimler esrarengiz hassasiyetine tanıklık ediyor. Open Subtitles الرسومات التي قام بها للأجسام الفلكية التي رصدها صادقت على دقتِه الخارقة.
    Bu zamana kadar yaptığı tüm işlere bakarsak.. ..bir resim, bir icat yok. Open Subtitles بالرغم من كل إنجازاته التي قام بها ألا يوجد لوحة واحدة، أو اختراع واحد
    Bunlar da onun yaptığı binlerce otopsi. Open Subtitles هذه هي الآلاف من عمليات التشريح التي قام بها
    Bu takımın ve ailelerin yaptıkları fedakârlıkları hiçbiriniz bilmiyorsunuz. Open Subtitles لا أحد منكم يعرف التضحيات التي قام بها هذا الفريق وعائلاتهم أيضاً.
    Hayır demek istediğim, gerçekten Colonial Times'da. Cesur kadın ve erkeklerin tarihi yazdıkları yer, zor zamanlarda çok fazla fedakârlık yaptıkları yer... Open Subtitles لا ، لا أقصد في زمن المستعمرة الأفعال التي قام بها الرجال الشجعان والنساء
    Bu takımın ve ailelerin yaptıkları fedakârlıkları hiçbiriniz bilmiyorsunuz. Open Subtitles لا أحد منكم يعرف التضحيات التي قام بها هذا الفريق وعائلاتهم أيضاً.
    Jane Jacops, Stanley Milgram, Kevin Lynch'in yapmış olduğu bir takım klasik deneylerin güzelliği ve yaratıcılığı ile büyülendim. TED أصبحت أسير الجمال والعبقرية لتجارب العلوم الاجتماعية التقليدية التي قام بها كل من (جين جاكوبس) و(ستانلي ملغرام )و(كيفن لينش).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus