Burada geçirdiğim 4 yıl boyunca, Yöneticilik pozisyonuna çağ atlattım. | Open Subtitles | خلال الأربع السنوات التي قضيتها هنا تغيير جذري لمنصب المدير |
Onunla bir baba olarak geçirdiğim yıllar daima benim parçam olarak kalacak. | Open Subtitles | تلك السنوات التي قضيتها معها بصفتي والدا سوف تكون جزءا مني دائما |
Develer, Dağlar, Çöldeki kuyular ve nehirler, beni Sina Çölünde dolaşarak geçirdiğim yıla götürdü. | TED | وجود الجمال والجبال والصحراء والآبار والينابيع أخذني إلى السنة التي قضيتها تجولا في صحراء سيناء. |
Ne zamandır bu sanat işiyle uğraşıyorsun? | Open Subtitles | كم الفترة التي قضيتها في التجارة في الفن؟ |
Geri dönmem gerek. Kahretsin, ne zamandır buradayım? | Open Subtitles | عليّ العودة، سحقًا، كم المدّة التي قضيتها هنا؟ |
Benim burda olduğum yedi yılda-- yüzlerce insana iş olanağı sağladık. | Open Subtitles | لقد وفرنا عملا لفعلا آلاف من الناس خلال السبع سنوات التي قضيتها هنا |
5 aydır, burada olduğum süre içinde siz ikiniz dört defa ayrılıp beş defa barıştınız. | Open Subtitles | خلال الخمس أشهر التي قضيتها هنا, انتما الإثنان انفصلتما أربع مرات وعدتم لبعضكم خمس مرات. |
O her nerede ise, onunla birlikte olmak ve Dumanlı Dağ'da geçirdiğim vaktin bana ne kadar ilham verdiğini anlatmak isterdim. | TED | أود لو استطعت الجلوس معه. أينما كان. وأتشارك معه في كم ألهمتني الفترة التي قضيتها في سموكي مونتين |
Size söyleyebileceğim şey, sürekli şu soruyu sorarak geçirdiğim günlerin neticesi: Neden, neden, neden ben? | TED | كل ما يمكنني أخباركم به هو ما حدث بعد ذلك، عن الأيام التي قضيتها متسائلة باستمرار: لما، لما، لما، أنا؟ |
Hertfordshire'da geçirdiğim o kısa aylardan daha mutlu bir anım olduğunu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد انني اذكر وقت اكثر سعادة من تلك الاشهر القليلة التي قضيتها في هيرتفورشاير |
Tamam, burada geçirdiğim iki senenin hesabını vereceksin. | Open Subtitles | حسناً، سوف تدفع ثمن السنتين التي قضيتها هنا |
Seninle geçirdiğim son bir kaç hafta benim için harikaydı, şaşırtıcıydı eğlenceliydi şaşırtıcıydı. | Open Subtitles | الأسبوعين الأخيرين التي قضيتها معك كانت مذهلة |
Senden nefret ediyorum. Seninle geçirdiğim anlardan nefret ediyorum. | Open Subtitles | اني اكرهك ، اني اكره هذه الاوقات التي قضيتها معك |
Mesela ismini söyle istihbarat teşkilatındaki pozisyonun teşkilatın ne kadar zamandır çalıştığın falan... | Open Subtitles | مثلا، أذكر لنا اسمك، المنصب الذي شغلته في المجتمع الاستخباراتي، والمدة التي قضيتها في ذلك المجتمع. |
Uzun zamandır geçirdiğim en güzel geceydi. | Open Subtitles | كانت أحد أجمل الليالي التي قضيتها منذ زمن طويل |
- Ne zamandır buradasınız? - Kendimi bildim bileli. | Open Subtitles | كم المدة التي قضيتها هنا إلي الأبد |
Ne zamandır uyuyordum? | Open Subtitles | كم المدة التي قضيتها و أنا نائمة ؟ |
Ne zamandır İspanya'dasın? | Open Subtitles | ماهي المدة التي قضيتها في أسبانيا ? |
Ve burada olduğum dört hafta içinde iki kişiye anlattım, şimdi de üç oldu. | Open Subtitles | وخلال الـ 4 الأسابيع التي قضيتها هنا لقد أخبرت شخصين، والآن الثالث |
Nagel'le birlikte olduğum yıllarda onun şantaj pazarlığı yapanlara neler yaptığını gördüm. | Open Subtitles | خلال الاعوام التي قضيتها مع ""نيجل"" رأيته يتعامل مع صفقات ابتزاز |
Bir yetişkin olduğum için geçtiğine hüküm verdim, bu anlık melankoliye yenik düşmediğimi. | Open Subtitles | و بعدها أقرر لأني راشده أقرر بأن لا أدع اللحظة الشاعرية و بعض اللحظات التي قضيتها مع " توني |