Senin için yapmış olmam gereken bir sürü şey vardı. | Open Subtitles | هناك العديد من الأشياء التي كان يجب أن أفعلها لك |
Ya güya bana verilmesi gereken yeni hasır şapkasına ne oldu? | Open Subtitles | وما حدث لقصعتها التي كان يجب أن أمتلكها ؟ |
Üç numaralı paket üzerinde karar kıldıktan sonra, hala karar vermem gereken birkaç şey kalmıştı. | Open Subtitles | بعد سَحْب الزنادِ على العدد ثلاثة رزم، كان هنالك القليل من القرارات التي كان يجب علي أن أفعلها |
Ya da eski yaralar, yıllar önce iyileşmiş olması gereken ama asla iyileşmemiş olanlar | Open Subtitles | أم الجروح القديمة التي كان يجب أن تعالج من سنين و لم تفعل؟ |
Bundan çok önce bilmem gereken şeyleri yeni öğrenmem konusunda çok anlayışlılar. | Open Subtitles | وانهم يتفهمون انني لازلت أتعلم الاشياء التي كان يجب أن اتعلمها منذو زمن بعيد |
Sadece bazı düşünceler uzun zaman önce söylemiş olmam gereken şeyler. | Open Subtitles | انهفقطبعضالافكار, الأشياء التي كان يجب أن أقولها منذ وقت طويل |
Röportajımızı izlerken sana sormam gereken bir kaç soru daha olduğunu farkettim. | Open Subtitles | عندما كنت أراجع شريطك لاحظت بأن هناك المزيد من الأسئلة التي كان يجب أن اسألك |
İlkinde kullanmam gereken şekilde kullanacağım. | Open Subtitles | سوف أفعلها بهذه الطريقة التي كان يجب على أن افعلها من المرة الأولى |
Her bir yatırım anlaşmasından gelen ve şirketin fon hesabına gitmesi gereken paralardan almıştım. | Open Subtitles | لقد كنتُ أزيل مبلغاً من المال من كل صفقة و التي كان يجب أن تتوجه إلى حساب مدخرات الشركة كإحتياطي |
Onun karısını uyarması gereken ruh doktoru gibi! | Open Subtitles | مثل الطبيبة النفسية التي كان يجب أن تنبه زوجته |
Ve senin görmemen gereken daha bir çok şey gördün. | Open Subtitles | .. وحدث الكثير من الأشياء التي كان يجب ان لا تشهدها |
Lise proje ödevim için bakmam gereken yumurta! | Open Subtitles | البيضة التي كان يجب أن انتبه لها لمشروع المدرسة الثانوية |
...suikasta engel olması gereken istihbarat örgütü çökmüştü,.. | Open Subtitles | الإستخبارات التي كان يجب عليها منع عملية الاغتيال انهارت |
Aslında bir koşu yıldızı olması gereken bir kız var mesela. | Open Subtitles | يوجد تلك الفتاة التي كان يجب أن تكون نجمة سباقات |
Ama yapmazsan, ilk önce ödemen gereken günahı sana göstereceğim. | Open Subtitles | ولكن إن لم تفعل، سأفضحك على الخطيئة التي كان يجب أن تدفع ثمنها بالأساس |
Ayrıldığım zaman bana iade edilmesi gereken 150 bin dolar. | Open Subtitles | الـ000ر150 التي كان يجب عليها الرّجوع لي لمّا رحلت |
Hayatımda yapmam gereken muhtemelen bir sürü şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء التي كان يجب أن أفعلها |
Hayatımda yapmam gereken muhtemelen bir sürü şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء التي كان يجب أن أفعلها |
Eve dönmeme bir hafta daha vardı, bulunduğum yerin ve gitmem gereken şehrin adını biliyordum, fakat nasıl gideceğime dair bir fikrim yoktu. | TED | كان لدي أسبوع آخر حتّى موعد طائرة عودتي، وكنت أعرف اسم البلدة التي كنت بها، واسم المدينة التي كان يجب علي الوصول إليها لكي أسافر عبرها إلى الخارج، لكن ليس لدي أدنى فكرة عن كيفية الوصول إليها. |
Benim olması gereken mutluluğu. | Open Subtitles | السعادة التي كان يجب ان تكون لي انا |