Bunlar benim modern aşklarda erotik arzunun ve beraberinde getirdiği ikilemlerin doğası üzerine yaptığım keşiflerin merkezinde olan sorulardan bazıları. | TED | هذه بعض الأسئلة التي هي في بؤرة إستكشافي في طبيعة الرغبات الجنسية و ما يصاحبها من معضلات في الحب الحديث. |
Neden benim temsil ettiğim şey, bu vakaya karşı olan takıntın? | Open Subtitles | لماذا أنا التي هي أنت لا زلت أفكر بتلك الحالة ؟ |
Belli bir gündemimiz de yoktur, anlamlı olan şeyleri kaydedip, belgeselleştirmeye çalışırız. | Open Subtitles | ليس لدينا أجندة، نحن مجرد محاولة لتوثيق الأشياء التي هي ذات مغزى. |
dünya lideri olsak da ne yazık ki bazı suç ve cezalandırma işlerinde de dünya lideriyiz. | TED | التي هي الرائدة .. فيما يخص القوانين البيئية الخضراء ولكننا نحن للأسف نقود العالم في بعض الامور السيئة أيضاً |
Betsy ilişkilerini öğrenmediği sürece hayatının tıpkı şimdi olduğu gibi mutlu bir şekilde devam edeceği kesindir. | TED | و طالما أن بيتسي لا تعرف شيئا عن هذه العلاقة، فإن حياتها ستستمر بالسعادة نفسها التي هي عليها الآن. |
Size gösterdiğim gibi, genellikle çok çok minik olan o mühürlerde bulunuyorlar. | TED | كالتي عرضتها عليكم، وعادة توجد في هذه الأختام التي هي غاية في الصغر |
Yani, daha zengin dünyadaki yaygın olan teknolojileri gıdaları dönüştürmek için kullanabileceğimize ikna oldum böylece. | TED | وإذاً أنا مقتنعة أننا لو استطعنا إطلاق التقنيات التي هي اعتيادية في العالم الغني سنصبح قادرين على تغيير الغذاء. |
Bir kaç saat içinde, bizim için çok önemli olan İran'dan arkadaşım Shirin Neshat sizlere konuşuyor olacak. | TED | في ساعات قليلة، شيرين نشأت، صديقتي من إيران و التي هي فنانة مهمة جدا بالنسبة لنا وسوف تتحدث اليكم. |
Aslında oldukça bilindik bir düzenlilikleri var. 100 kat daha öldürücü olan savaşlar 10 kat küçük oluyor. | TED | وهناك في الواقع انتظاما معروفا لها، حيث أنّ الحروب التي هي 100 مرة أكثر فتكاً عددها أقل بعشر مرات. |
Tabii ki aynı zamanda harika olan pek çok tehlikeli şey var. | TED | بالطبع هناك أشياء خطيرة التي هي أيضا كبيرة. |
Ve sonunda varış yerimiz olan palazzonun avlusuna varıyoruz. | TED | و في النهاية وصلنا الى ساحة القصر التي هي مقصدنا |
Batı'nın tersine, Megaffic Nairobi'de oldukça pahalı olan yol kenarı sensörlerine dayalı değil. | TED | خلافاً لما حدث في الغرب، ميقافيك لا تعتمد على أجهزة الاستشعار على جانب الطريق، التي هي مكلفة جداً لتثبيتها في نيروبي. |
Aslında bu iş, kompozit malzemeden oluşan bu parçanın uçakta hali hazırda var olan yerlere takılmasıyla olur. | TED | كيف يعمل هذا نود تثبيت هذه القطعة من المواد المركبة في هذه البقع الموجودة التي هي بالفعل في الطائرة. |
Aynı zamanda Kabuki, kukla gösterisinin daha seçkin bir türü olan Bunraku ile yakından ilişkilendirildi ve Bunraku'dan etkilendi. | TED | في نفس الوقت، ارتبطت الكابوكي ارتباطاً وثيقاً وتأثرت بالـ بونراكو، التي هي شكل متطور من مسرح الدمى. |
Gözün adapte olabilmesinde mercek en önemli olan yapıdır. Yakın ve uzak görüşe uyum sağlamak için merceğin eğriliği değişir. | TED | هذه هي العدسة التي هي مفتاح القدرة على تكيف العين، تغيير انحنائها لتتكيف لتتمكن من الرؤية القريبة والبعيدة. |
Vücudunuzun ağrıması bile sizi daha hassas yapar, dikkatinizi daha kötü olabilecek veya böyle olmanıza neden olan enfekte olmuş kesiklere yönlendirir. | TED | حتى آلام الجسم تجعلك أكثر حساسية، لافتةً الانتباه الى الجروح المصابة والمحتمل تدهور حالها، أو التي هي بالأصل مسؤولة عن سبب علتك. |
Maalesef, mağara balıklarının doğal ortamı olan yer altı suları, aynı zamanda bizim de ana içme suyu kaynağımız. | TED | لسوء حظ الأسماك الكهفية، موطنها هو المياه الجوفية التي هي أيضاً مصدرنا الرئيسي لشرب المياه. |
Kompülsif yani zoraki olan ve bilinçli olarak direnemediğimiz rahatsız dürtüler. | TED | بمعنى، السلوكيات التي هي قسرية إجبارية عن طريق الرغبات غير المريحة لا تستطيعون مقاومتها بوعي. |
Sonra çok ilginç bir şekilde, bu bina en eski teknoloji ile giydiriliyor ki bir tür ................. | TED | والمثير للاهتمام، أن يكون ذلك المبنى مكسوا بأقدم أنواع التكنولوجيا، التي هي نوع من قطع الخشب اليدوية. |
Bunun bir yolu da şifreleme algoritmalarını baltalamaktır, ki bu da Amerikan İstihbarat Kurumları'nın ne kadar başıboş kaldığının iyi bir göstergesidir. | TED | طريقة واحدة هي بتخريب تشفير الخوارزميات التي هي مثال عظيم على كيف وكالات الإستخبارات الامريكية توسع عملها |
Kant, sonuçlardan bağımsız olarak bazı davranışlarımızın tümüyle doğru bazılarının da tamamen yanlış olduğu düşüncesini geliştirmiştir. | TED | لقد طور هذه النظرية التي هي مستقلة عن العواقب، تكون بعض الأفعال محقة والبعض الآخر خطأ. |
Bu resim bir istiridye tezgahının resmi, bugünün her yerde bulunan hotdog tezgahları gibiydi. | TED | هذه الصورة هو صورة من بطاقة المحار، التي هي الآن في كل مكان مثل عربة الهوت دوغ عليه اليوم. |