giydiği elbiselerin yapılan masajın ve bir gün ihtiyacı olacak estetiklerin parasını ben ödüyorum. | Open Subtitles | أنا أدفع ثمن الملابس التي يرتديها ذلك الجسد ، التدليك الذي يتلقّاه والعمليات التجميلية التي سيحتاجها ذات يوم |
Bazılarının giydiği palyaço kostümleriyle mukayese edin. | Open Subtitles | قارنه بملابس المهرجين التي يرتديها بعض الناس هنا |
giydiği ceketi, cüzdanı ve saati verirdim. Niye mi? | Open Subtitles | سأحصل على المعطف والمحفظة والساعة التي يرتديها , لماذا |
Ayrıca, düğme kameralarından gerekecek, ...fakat onun giydiği türde tişörtlere takabileceğimizi sanmıyorum. Gözlüklerine takmaya çalış. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك، سنحتاج إلى زر كاميرا، ولكن لن ينجح مع نوع القمصان التي يرتديها |
giydiği o botlar var ya? Tak. | Open Subtitles | هل ترى تلك الجزمة التي يرتديها ؟ |
Şu an giydiği şeyin aynısını. | Open Subtitles | الثياب نفسها التي يرتديها الآن |
Bak. giydiği cekete bak. | Open Subtitles | انظر إلى السُترة التي يرتديها. |
giydiği her bir kıyafet son modaya benziyor. | Open Subtitles | الملابس التي يرتديها دائما تظهر جديدة. |
- giydiği takımı gördünüz mü? | Open Subtitles | -اجل أرأيت البذلة التي يرتديها ؟ انها ... |
Jimal'in avatarının giydiği intihar ceketi nedir? | Open Subtitles | إذن, سترة الانتحار المتفجرة ! التي يرتديها تجسيد (جمال), ما ذلك |
giydiği kıyafetlerin basitliği... | Open Subtitles | الثياب التي يرتديها... وبساطتها... |
- Bay Psalms'ın giydiği yelek benimki gibi. | Open Subtitles | يبدو أن السترة التي يرتديها السيد (بسالمس) تخصني |