Seninle bu konuda kesin konuşmak isteyecektir. | Open Subtitles | مؤكّد أنّه سيريد التّحدّث معكِ بشأن الأمر. |
Ama seninle konuşmak istediğim bir konu var. | Open Subtitles | بيد أنّ هنالك ما أردت التّحدّث معك بشأنه |
ATC'dekilerle konuşmak için bize bir telsiz operatörü lazım. | Open Subtitles | إذا وجدنا مهندس راديو على متن الطّائرة سنتمكّن من التّحدّث مع مسؤول برج المطار |
- Her biri ile ayrı ayrı konuşmak. Bingo. | Open Subtitles | التّحدّث لكلّ شخص منهم على انفراد. |
Hayır, öpüşmemiz hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | كلّا، أُريدُ التّحدّث بشأن قُبلتنا. |
konuşmak istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | أهنالك ما ترغبين في التّحدّث فيه؟ |
Ellerle konuşmak" diye yazılır. Shu-wa! | Open Subtitles | تُكتب كـ"التّحدّث باستخدام اليَدين" و تُلفظ "شو-وا". |
Onunla konuşmak istemiyorum. Konuşma o hâlde. | Open Subtitles | .لا أريدُ التّحدّث معه ...حينٌ، لا تتحدّثي - |
Çünkü onunla konuşmak istiyorum! | Open Subtitles | ! لأنّي أُريدُ التّحدّث إليها |
Gabi orada değildi. Gabi seninle Paul hakkında konuşmak istedi. | Open Subtitles | أرادتْ (جابي) التّحدّث بشأن ذاك الرّجل (بول). |
Gündüz konuşmak istediğim bir şey vardı. | Open Subtitles | لأنّي أريد التّحدّث معك |
Damatla konuşmak isterim. | Open Subtitles | أريد التّحدّث مع العريس |
- Seninle konuşmak istiyorlar. - Tamam, tamam. | Open Subtitles | -يريدون التّحدّث معكِ . |