Bu Soruşturmanın başındaki dedektif. | Open Subtitles | هذا هو رقم المُحقّق المسئول عن هذا التّحقيق |
Soruşturmanın hedefinde üst düzey yöneticiler varmış. Adam, tanık olarak mahkemeye çağrılmış; | Open Subtitles | لقد كان التّحقيق موجّهًا إلى طبقةِ كبار المديرين التنفيذيين. |
Bu Soruşturmanın ilk safhalarıydı. | Open Subtitles | حسنٌ، ذلك كان سبيلًا مبكّرًا في التّحقيق. |
soruşturmayı yöneten adamınız size rapor ettiği saatte. Sizde bize rapor edeceksiniz. | Open Subtitles | رجلك الذي يقود عمليّة التّحقيق سوف يأتي خِلال ساعة. |
soruşturmayı yöneten adamınız size rapor ettiği saatte. | Open Subtitles | رجلك الذي يقود عمليّة التّحقيق سوف يأتي خِلال ساعة. |
Bu Soruşturmanın başındaki dedektif. | Open Subtitles | هذا هو رقم المُحقّق المسئول عن هذا التّحقيق |
Soruşturmanın konusu bu adam değil mi? | Open Subtitles | هذا الرجل هو موضوع التّحقيق أليس كذلك؟ |
Soruşturmanın konusu bu adam değil mi? | Open Subtitles | هذا الرجل هو موضوع التّحقيق أليس كذلك؟ جيمي فيكرز)، أجل يا سيّدي. |
Şu anda, bu yeni gelişmenin kesin olarak Soruşturmanın yönünü değiştirip değiştirmeyeceğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، إنّنا لسنا متأكّدين لو أنّ هذه المعلومات الجديدة سوف تُغيّر إتّجاه التّحقيق. - (نات) ... |
Tüm soruşturmayı oraya çekiyorlar. | Open Subtitles | سينقلون التّحقيق برمّته إلى هناك |
Bu soruşturmayı bu gece sonlandırmamız gerekiyor. | Open Subtitles | -علينا أن نضع حدًا لذلك التّحقيق اللّيلة |
Yani soruşturmayı bırakabilirsin, değil mi? | Open Subtitles | يُمكنك التّوقّف عن التّحقيق إذن، صحيح؟ |
Düzgün bir soruşturmayı hak ediyor, tek dediğim bu. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،إنّ التّحقيق المُناسب حقٌّ له |
Sen git. - soruşturmayı Jake yürütmüş. | Open Subtitles | قُم أنت بذلك جايك) هو من سيقود التّحقيق) |