Ama ben derim ki bırakalım da sadece Tharklar kalana kadar kırmızı adamlar birbirini öldürsün. | Open Subtitles | لكني أقول، لندعهم يتقاتلون حتى يتبقى (الثارك) وحسب |
Buna Tharklar sebep olmadı! Ama Issus'un da izniyle Tharklar bu işi sonlandıracak! | Open Subtitles | (الثارك) لم يتسببوا في هذا (لكنبحق(إيسوس)،سينهيه(الثارك! |
Tharklar! | Open Subtitles | ( (الثارك! أطلقواالنيران! |
Ancak bir Thark onun kellesini alırsa hükmüne son verip fatih olur. | Open Subtitles | فقط (الثارك) الذي إذا تركت له رأسه ويداً واحدة، سيظل منتصراً |
Öyleyse zayıflar ve Thark değiller. | Open Subtitles | ''... (إذاً فهم ضعفاء وليسوا من (الثارك'' |
Ve tüm Tarklar. Ona değer bir tek sen varsın. | Open Subtitles | ومن بين جميع (الثارك)، أنت الوحيدة التي لها قيمة عنده |
Tharklar uçmaz. | Open Subtitles | (الثارك) لا يطيرون |
Tharklar uçmaz. | Open Subtitles | (الثارك) لا يطيرون |
Yasak bölge! Siz Thark değilsiniz! | Open Subtitles | هذا محرم، فأنتم لستم من (الثارك) |
Sen Thark değilsin! | Open Subtitles | (لستمن(الثارك! |
O bir Thark! | Open Subtitles | (إنهمن(الثارك! |
Tarklar tarafından işkence görmenden ve arenada ölüme mahkum edilmenden korkmuştum. | Open Subtitles | خشيت أن تتعذب من قبل (الثارك) ويحكم عليك بالموت في ساحتهم |
Babalık içgüdüsü diyelim. Tarklar'ın sürülerinden başka ailesi olmaz. | Open Subtitles | الثارك ليس عملاً عقلياً |
Tarklar'ın sürüde ailesi olmaz. | Open Subtitles | -لا يوجد لـ(الثارك) سوى عشيرته |