Ama sekiz yaşındaydım ve bu hayatımın sonuymuş gibi geldi. | Open Subtitles | لكن كنت في الثامنه من عمري وكان هذا سينهى حياتي |
Benim süitte saat sekizde içki, sekiz buçukta da yemek yiyeceğiz. | Open Subtitles | سوف نتناول كوكتيل فى الثامنه و العشاء فى جناحى فى الثامنه و النص سوف نتحدث عن هذا هناك |
Babam öldüğünde sekiz yaşında idim. Tek başıma kalmıştım. | Open Subtitles | مات ابي بين ذراعي وانا في الثامنه وبقيت لوحدي |
Tamam, Fowler özel kuryesini kaseti alması için sabah sekizde gönderiyor. | Open Subtitles | حسنا ، فاولر سيرسل ساعيه الخاص ليحمل الشريط الساعه الثامنه صباحا |
Lucas onunla tanıştığında, sanırım o sekizinci ya da dokuzuncu çocuktu. | Open Subtitles | عندما قابلها لوكاس , أعتقد أنهم كانوا في الثامنه أو التاسعه |
Kız sana sekiz yaşından beri kara sevdalı. | Open Subtitles | هذه الفتاه واقعه في حبك منذ كانت في الثامنه |
Evet, sekiz gibi gel. Bizimkiler o zamana kadar gitmiş olur. | Open Subtitles | نعم تعال في حوالي الثامنه والداي سيكون خارجين حينها |
Pekala beyler, saat sekiz gibi Flaglestown'da oluruz. | Open Subtitles | حسنا, ياشباب, يجب أن نكون في فلاجليس تاون في الثامنه |
Yedi buçuk, sekiz. Bana neden bunları soruyorsun? | Open Subtitles | السابعة والنصف، حول الثامنه لمَ تسألني ذلك؟ |
Tanıdığım bütün sekiz yaşındaki çocuklardan hala en iyi olanı sensin. | Open Subtitles | الذي لا يزال افضل من أي فتى في الثامنه من عمره على الاطلاق |
Willie'yi çiçek hastalığından kaybettiğimiz zaman Jamie henüz sekiz yaşındaydı. | Open Subtitles | جايمي كان في الثامنه عندما خسرنا ويلي بسبب الجدري |
Ben sekiz yaşındayken babam onla kavanoz kapağı açardı ama sonra tutma yeri kırıldı. | Open Subtitles | ابي برْزَ السكين لاعلئ واصبح يطلق صرير وعندما كنت في الثامنه كسرت المقبض |
Asıl babam sekiz yaşımdayken onun yanına bıraktı. | Open Subtitles | اسمه كان أيد كلارك والدي الحقيقي تركني معه عندما كنت في الثامنه من العمر |
Seni sekizde alırım! | Open Subtitles | أنا سأمر عليكي في الثامنه وداعا يا حبيبتي. |
Seni sekizde alacağım. | Open Subtitles | سأقابلك فى الثامنه. لقد مكثتى سنه من البحث |
Üzgünüm, gitmeliyim. Seni sekizde alırız ve arabada gözden geçiririz. | Open Subtitles | سنمر عليكى فى الثامنه ونراجعها فى السياره |
- Bu gece sekizde listeyi satacak. - Nerede? | Open Subtitles | ـ إنها ستبيع القائمه فى الثامنه مساء الليله ـ ولكن أين ؟ |
Ve sekizinci ve son kural, eğer bu Dövüş Kulübü'nde ilk gecenizse "forwarding" dövüşmek zorundasınız. | Open Subtitles | القاعده السابعه سيستمر القتال بقدر ما يحتمل القاعده الثامنه والأخيره إذا كانت هذه ليلتك الأولي في نادي القتال |
Buradaki on sekizinci bahar tatilim. | Open Subtitles | هذي السنه الثامنه عشر لي في اجازة فصل الربيع |
Kuvvetlerimiz çevirme süreci sekizinci sembole geldiğinde ... ateş açma emri aldılar. | Open Subtitles | تم إعطاء الأوامر لقواتنا لإطلاق النيران لو أن عمليه الإتصال وصلت للشفره الثامنه |
Peki Pal Pan Kak hakkında bilgisi olan var mı? | Open Subtitles | هل يعرف منكم منطقه الديوان الثامنه |