Ancak girişlerinin birbirine çok yakın olduğu bir solucan deliği, | Open Subtitles | ولكن الثقب الدودي الذي لديه .. فتحات قريبة من بعضها |
Çünkü solucan deliği iki tarafta da stabildir. Geleceklerindeki madde ve enerji etkilenmez. | Open Subtitles | لأنّ الثقب الدودي مُستقرّ عند كِلا الطرفين، المادّة والطاقة في مستقبلهم غير مُتأثر. |
solucan deliği yaratmanın önündeki en büyük engel yeterli enerji sağlamaktı. | Open Subtitles | أكبر عقبة لفتح الثقب الدودي هو خلق ما يكفي من الطاقة |
Kristaller, oluşan bir solucan deliğinin kararsız girdabında yokolmuşlar. | Open Subtitles | البلورات تمسح بواسطة دوامة غير مستقرة تشكل الثقب الدودي |
Onu oradan çıkarıp az daha derinden takarsak, oluşacak bir solucan deliğini engellemiş oluruz. | Open Subtitles | الآن إذا استطعنا تعديله بعض الشيء ليكون علية تماما سنمنع الثقب الدودي من التأسيس |
Bir solucan deliğinden iki yönlü geçiş yapmışsınız. | Open Subtitles | هناك رحلتي ذهاب وعودة في نفس الوقت خلال الثقب الدودي |
Bazı dalgaların solucan deliğinde çift yönlü hareket edebildiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نتفق أن بعض الموجات تستطيع المرور في الاتجاهين خلال الثقب الدودي |
Uzun yani boylamasına olan böyle bir solucan deliği var. | Open Subtitles | يوجد هذا، الانحناء الطولي انحناء عبر الثقب الدودي مثل هذا. |
Sinyal durduğunda, solucan deliği kapanmalı. | Open Subtitles | عندما تتوقف الإشارة الثقب الدودي يجب أن يغلق |
solucan deliği şiddetle zarar görecektir. | Open Subtitles | تكون قطعت الطاقة من بوابة المغادرة الثقب الدودي انقطع |
solucan deliği teorisi, motosiklet kullanma ve maymuncuk ile kapı açma. | Open Subtitles | نظرية الثقب الدودي تركب الدراجة البخارية وتحلل اجزاءها. |
"Binbaşı Carter, tezimi sizin heyecan verici solucan deliği kuramlarınıza dayanarak hazırladım." | Open Subtitles | مايجور كاتر، لقد إعتمدت في رسالتي على نظرياتك المذهلة عن الثقب الدودي"َ |
İyiki masaya gizlice bir solucan deliği yüklemişim. | Open Subtitles | من الجيد أني قمت بتركيب هذا الثقب الدودي في الطاولة |
Doktor, görünmez solucan deliğinin çevresini şu an için 4 mil olarak tahmin ediyoruz ve giderek genişliyor. | Open Subtitles | دكتور، نحن نُقدر محيط الثقب الدودي غير المرئي الآن بأربع أميال، وهو يتجه لأعلى |
Zira, solucan deliğinin öldürücü olduğunu gördük. | Open Subtitles | لأن هذا الثقب الدودي قاتل.. لقد رأينا هذا |
Goa'uld'lar 38 dakika solucan deliğini açık tutabilirler. | Open Subtitles | الجواؤلد يستطيعون إبقاء الثقب الدودي ل38 دقيقة |
solucan deliğini açık tutmak için içine bir şeyler göndermek gerekir. | Open Subtitles | يريدون إبقاء الثقب الدودي مفتوحا لإرسال أي شيء خلاله |
Bir enerji birikmesi tespit ettik. solucan deliğinden gönderiliyor. | Open Subtitles | اكتشفنا زيادة في الطاقة مرسلة من خلال الثقب الدودي |
solucan deliğinden gelen bir enerji sinyali algılıyorum. | Open Subtitles | أنا أتلقى تواقيع من الطاقة ترجع عبر الثقب الدودي |
Kainatın sırları solucan deliğinde yatıyor. | Open Subtitles | أسرار الكون تكمن بخلال الثقب الدودي |
Ufuk çizgisi seni çözer ve solucan deliğine gönderir. | Open Subtitles | أفق الحدث يجعلك غير أساسي ويرسلك عبر الثقب الدودي |
Gelen solucan delikleri enerjilerini diğer taraftan alır. | Open Subtitles | الثقب الدودي القادم يسحب الطاقة من مصدر خارج العالم |
Güneşin yer çekimi onu içine alacaktır ve yıldızdan madde hortumla çekilir gibi kara deliğe çekilecektir. | Open Subtitles | جاذبية الشمس ستسحبها للداخل حقل القوة سيتحطم ومادة الشمس ستمتص خلال الثقب الدودي مثل خرطوم المياة |