Burada hiç yiyecek yok ama balinanın nefes alması gerekiyor ve bu çevrede bunu yapabileceği tek yer bu küçük delik. | Open Subtitles | لا يوجد غذاء هنا إلا أن الحوت عليه أن يتنفس والمكان الوحيد عبر عدة أميال حيث يمكنه أن يتنفس , هو هذا الثقب الصغير |
"Duvardaki küçük delik". | Open Subtitles | ذلك الثقب الصغير في الحائط |
Sadece kalemin ucunu şu küçük deliğe sok... ve 15 dakika öylece tut. | Open Subtitles | ضعي فقط رأس القلم على ذلك الثقب الصغير وابقي لمدة 15 دقيقة |
- Ve bu da şu küçük deliğe girecek. - Ben yapayım. | Open Subtitles | هذى تدخل ال الثقب الصغير دعينى أفعل ذلك |
Umuyoruz gelecekte bu küçük deliği akıllı telefonlara entegre edebiliriz. | TED | في المستقبل نأمل اننا نستطيع أن ندمج هذا الثقب الصغير في هذه الهواتف الذكية |
Büyük kalibreli mermiler böyle bir hasar verebilir ama bu küçük deliği açmaz. | Open Subtitles | قذائف عيار كبير يمكن أن تلحق هذا النوع من الأضرار لكن ليس هذا الثقب الصغير |
Kalmaya geldik ve suratının ortasındaki o sakallı küçük deliği kapalı tutacaksın. | Open Subtitles | سنحن سنبقى هنا و انت ستبقي هذا الثقب الصغير في وجهك الملتحي مغلقا بخصوص هذا الأمر |