Evet, Amerika'nın buzdolaplarını giderek büyütmek gibi bir kabiliyeti var. | TED | حاليا امريكا تمتلك قدرة مذهلة في زيادة حجم الثلاجات |
Ördekle biraz termodinamik öğrendikten sonra buzdolaplarını da anlayabilirsiniz. | TED | وما إن تتعلم بعض الديناميكا الحرارية من البط، فسيمكنك أيضاً شرح عمل الثلاجات. |
Bunun tersine, içinde altı tane bir dolar olan tabağı alıp, aynı buzdolaplarına koydum. | TED | أخذها الناس. على النقيض، أخذت لوحة مع ست ورقات من فئة الدولار، وتركت تلك اللوحات في نفس الثلاجات. |
Okullarda ve otellerdeki buzdolaplarına kondomlar koyduk, çünkü alkol muhakeme yeteneğini ortadan kaldırır. | TED | لقد وضعنا الواقيات الذكرية في الثلاجات في الفنادق وفي المدارس لان الكحول تؤثر على الحكم |
Dolap gibi görünen buzdolaplarından var! | Open Subtitles | إنظروا، عندهم إحدى الثلاجات التي تبدو كخزانة |
-O küçük buzdolaplarından var mı? | Open Subtitles | هل لديهم واحدة من تلك الثلاجات الصغيرة؟ |
Bu odada buzdolabı tasarlayanlar varsa, bu harika olurdu. | TED | لهؤلاء الاشخاص الذين يصممون الثلاجات سوف يكون ذاك امر جيد |
Ve bu beco’lar normalde çok kalabalıktır ve insanlar onların yukarılarına mobilyalarını taşırlar veya buzdolaplarını taşırlar, bu tür şeyleri. | TED | وتلك الـ بيكو تكون عادة مزدحمة جدا، فالناس يجمعون الأثاثات أو الثلاجات بالقمة، كل أنواع الأشياء. |
Yıldız gruplarına eğer 20. yüzyılda isim verilseydi, eminim oraya buzdolaplarını ve bisikletleri, rock yıldızlarını belki de atom bombasının mantar şeklindeki bulutunu koyardık. | Open Subtitles | اذا تمت تسمية الكوكبات فى القرن العشرين أعتقد أننا سنسميها الثلاجات والدراجات النارية نجوم موسيقى الروك و ربما حتى شرائح المشروم |
hadi. buzdolaplarını sever misin? | Open Subtitles | هيا أنت تحبين الثلاجات أليس كذلك ؟ |
Sonra 13 km çaplı alandaki her eve gidip avludaki buzdolaplarına baktılar. | Open Subtitles | ثم ذهبوا إلى كل البيوت المحيطة بنا في نطاق خمسة اميال بحثوا عنه في ساحات البيوت و في الثلاجات! |
- Nerede? Yoksa bu, şu kilitlenen buzdolaplarından mı? | Open Subtitles | يا إلهى, لابد أن هذه واحدة من الثلاجات الجديدة التىتحمىحاجياتك... |
Dünya'nın demir cevheri madenleri %98 oranla çelik yapmak için kullanılıyor ve bina, otomobil veya bulaşık makinesi veya buzdolabı gibi cihazların yapımında ana bir bileşen. | TED | من بين مناجم العالم للحديد الخام، يستخدم 98 بالمئة لصناعة الصلب ومن ثم يعتبر مكوِّن أساسي في بناء المباني، والسيارات والأجهزة مثل غسالات الأطباق أو الثلاجات. |
Düşmanlarımız bomba üretirken biz buzdolabı üretiyoruz. | Open Subtitles | نحن نصنع الثلاجات بينما يقوم أعداءنا بصناعة القنابل |