Ve yerçekimi spermin yumurtaya ulaşmasını kolaylaştırıyormuş. | Open Subtitles | تساعد الجاذبيه في تسهيل عملية تلقيح البويضه |
Öğretmenim newton yerçekimi kanunu ve beleş uçuşun mümkün olduğunu keşfetti. | Open Subtitles | كان أستاذي ، اسحاق نيوتن ؟ لقد ،اكتشف قانون الجاذبيه ذلك الطيران الحر مستحيل ؟ |
-Ben de bunun tadına bakayım. -Onun kastettiği cinsel çekim. | Open Subtitles | أريد ان أكون جزء من هذا هي تعني الجاذبيه الجنسيه |
Buraya çok dedektif geldi, ama senin gibi çekici birini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لقد حضر هنا العديد من المحققين ولكنى لا أذكر أحدهم بهذه الجاذبيه |
Cazibe güzellikten daha önemlidir. | Open Subtitles | لكن الجاذبيه أكثر قيمه من الجمال |
Söyleyebildiğimiz tek şarkı. "Defying Gravity." | Open Subtitles | التي نستطيع غنائها من أجل مسابقة ديفا هي تحدي الجاذبيه |
Bu lanet bombanın yer çekimini bu kadar sevdiğini bilmezdim. | Open Subtitles | لم أخذ في الحسبان ان هذه القنبلة اللعينه تعشق قوة الجاذبيه كثيرا |
Saatte altmış yedi bin mil hızla uzaya doğru fırlatılıyor olmalarına rağmen onları yerde tutan tek şey, Yer çekimi kanununu yanlış anlamış olmaları. | Open Subtitles | لقد اتينا هنا بسرعه 120000 ميل فى الساعه فى صاروخ و هم يظنون انهم لا يطيرون من احذيتهم فقط بسبب ثقتهم فى الجاذبيه |
Kütleçekimi kazanır. Sistemin daha ileri düzeyde çöküşüne izin verilir. | Open Subtitles | و الجاذبيه تبدأ بالفوز و تسمح الآن للنظام بأن ينهار أكثر |
Tamam, Miller. Arka kompartmandaki yapay yerçekimini kapatmanı ve havayı boşaltmanı istiyorum. | Open Subtitles | قم بظبط الضغط و اغلق الجاذبيه الاصطناعيه فى الحجره |
Yaptıklarım yoğunlaşmaya etrafımdaki yerçekimi gibi doğal güçlerin yönetimine dayanıyor. | Open Subtitles | ما أقوم به يعتمد على التركيز توجيه قوى الطبيعة من حولي مثل الجاذبيه والذي لا يعمل في هذا .. |
Ama Thorn Şirketi'nin geleceği sadece güneş enerjisinde yatmıyor katmanlı petrol ve yerçekimi gücünde de yatıyor. | Open Subtitles | الا أن مستقبل صناعات ثورن ليس فقط فى خلايا الطاقه... ... فى النفط و قوى الجاذبيه |
TSOURIS-3'E ÇOK YAKLAŞTINIZ. YERÇEKİMİ ALANINA GİRDİNİZ. | Open Subtitles | انت تمر بالقرب من "تسوريس 3" ستدخل حقل الجاذبيه |
Ölçü Taşı'nın kullanılıp kullanılmadığını anlamak için yerçekimi ve radyasyon yayımları için Doppler kaymasını ölçtüm. | Open Subtitles | فى محاولتى لتحديد ما إذا كانت .... , محك الذهب قد إستعملت على الأرض لقد قمت بقياس للتغير فى الجاذبيه والإشعاعات المنبعثه ... |
Güneş çekim Alanı'ndan 7 dakika içerisinde ayrılıyoruz. | Open Subtitles | سنغادر منطقة الجاذبيه الشمسيه فى 7 دقائق.. |
Bu kayanın kendi çekim gücü var. Üstünde yürüyebilirsiniz. | Open Subtitles | الأن هذه الصخره كبيره , عليها بعض الجاذبيه يمكنك التجول عليها |
Hesaplamaları yapıyoruz ve o çekim gücünün bu gezegeni etkilemesinin imkanı yok | Open Subtitles | اجرينا الحسابات و من هنا وجدنا استحاله ان تؤثر قوة الجاذبيه بصورة ملموسه هذا الكوكب |
Ne çekici bir kadın. | Open Subtitles | يالها من امراه غايه فى الجاذبيه |
..çünkü öncelikle pek çekici olmazsın. | Open Subtitles | لانك قد لا تكون تملك كل هذه الجاذبيه |
"Öldüren Cazibe"deki adam gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | انتَ تتصرف مثل فتى (الجاذبيه القاتله) |
Evet. "Defying Gravity." Ne? ! | Open Subtitles | نعم تحدي الجاذبيه |
Sanırım yer çekimini çalıştıracak düğmeyi buldum. | Open Subtitles | اعتقد انى وجدت مفتاح احداث الجاذبيه |
Yer çekimi yardımıyla Ganymede'ye giden bir yörünge çiz. | Open Subtitles | ارسمي مسارات الجاذبيه المساعدة وصولا الى غانيميد |
Artık onu durduracak elektronlar yoktur ve Kütleçekimi kazanmış gibidir. | Open Subtitles | لأن الإلكترونات لم تعد تمنع ذلك و يبدو للوهلة الأولى أن الجاذبيه قد إنتصرت |
Ben Maggie. "yerçekimini Engelleme Araştırma Proje"mize hoşgeldin. | Open Subtitles | أَنا "كي"،أرحب بك للاِنْضِمام إلى بحثنا عن الجاذبيه الأرضيه |
Nasıl tarif edersiniz cinsel kimya ? | Open Subtitles | كيف تقيم الجاذبيه الجنسيه بينكما؟ |