Yatılı okula ve üniversiteye gittim bunlar ilk başta beni çok rahatsız hissettirdi ama benim yeni dünyalara kapı açmama vesile oldular. | Open Subtitles | و ذهبت إلى مدرسة داخليه و إلى الجامعه تلك الأمور كانت غير مريحه في البداية و لكنها ساعدتني لفتح أبواب لعوالم جديدة |
üniversiteye gitmek için evden ayrıldığım gün güzel bir gündü, umut ve iyimserlikle doluydu. | TED | يوم مغادرتي المنزل للمرة الاولى لكي أذهب إلي الجامعه كان يوما مشرقاً مفعماً بالأمل والتفاؤل |
üniversite için ona verdikleri parayı geri ödemek için çalışıyordu. | Open Subtitles | ألتحق به فقط لأجل المال الذي سيعطونه له لأجل الجامعه |
Bak, sporla çok ilgileniyorum ama bu, üniversite başvurularımda çok da iyi görünmüyor. | Open Subtitles | أنظر, لقد ركزتُ على ألعاب القوى وهذا لن يبدو جيدآ في طلب الجامعه |
Lise notları "B" imiş ve Üniversitede de "B" imiş. | Open Subtitles | طالب بدرجة جيد جداً في الثانويه جيدً جداً في الجامعه |
Üniversiteden sonra, Akademgorodok'a gitti Novosibirsk'deki bilim şehridir. | Open Subtitles | من الجامعه هو ذهب الى اكاديميه جوردوك مدينه العلوم فى نوفوسيبيرسك |
üniversiteyi bitiriyor ve gerçek dünyaya girmek üzere. | Open Subtitles | تنهي الجامعه وعلى مقربه في الدخول الى العالم الحقيقي |
Tabur, takımının üniversiteye giden yolu temizlemesini istiyor. | Open Subtitles | انا اريد من فصيلتك استطلاع الطريق الى الجامعه |
Elimde tuttuğumla' çocukları üniversiteye gönderebilirim. | Open Subtitles | بهذه التى احملها استطيع ادخال اولادي الثلاثه الجامعه |
Ama çocuklarımız üniversiteye gidip sonunda bizim hayatımız başladığında 70 yaşında olmak istemiyorum. | Open Subtitles | انا لا اريد ان اكون فى السبعين حينما يدخل اولادنا الجامعه و تبدا حياتنا اخيرا |
Ve Marty'yi üniversiteye göndermeyi teklif etti. | Open Subtitles | ولذلك عرض علي مارتي ان يدفع له مصاريف الجامعه |
Eski olimpiyat şampiyonu, doktor, üniversite profesörü ve dürüst politikacı! | Open Subtitles | بطل أوليمبى سابق... طبيب بروفيسور فى الجامعه و سياسى محترم |
Belki de 20. yy suç tarihi üzerine ödev yapan bir üniversite öğrencisinin ismi çıkar. | Open Subtitles | أو يعطينا إسما لطفل من الجامعه يكتب موضوع تعبير عن جرائم القرن العشرين على الأقل أنت خارج المكتب |
Güzel, en azından ödev yapan bir üniversite öğrencisinin ismi çıkar. | Open Subtitles | أو يعطينا إسما لطفل من الجامعه يكتب موضوع تعبير عن جرائم القرن العشرين |
Lise notları "B" imiş ve Üniversitede de "B" imiş. | Open Subtitles | طالب بدرجة جيد جداً في الثانويه جيدً جداً في الجامعه |
Doktor Waldman, Üniversitede sizden, ışın tayfındaki en yüksek renkler mor ışınlar veultraviyole ışınları hakkında çok güzel şeyler öğrendim. | Open Subtitles | د والدمان,لقد تعلمت الكثير منك في الجامعه عن الأشعه البنفسجيه,والأشعه فوق البنفسجيه |
Üniversiteden biri ile temasa geçin. | Open Subtitles | لكن للتأكد قومى بالأتصال بشخص ما من الجامعه |
üniversiteyi bitiriyorsun. - Şu an market işiyle uğraşıyorum. | Open Subtitles | انتي تنهين الجامعه, انا سابقا في سوق العمل |
Küçük üniversiteli güzelimiz borçları mı topluyor? | Open Subtitles | إذن,فتاة الجامعه الصغيرة الحلوة تجمع المستحقات.هه؟ |
yine girdin bu yüzden koleje giremeyeceksin | Open Subtitles | افعل اى شىء غبى مره اخرى ولن تدخل الجامعه |
Sally Weaver. Susan Ross'un oda arkadaşı, Kolej'den? | Open Subtitles | انا سالي ويفر شريكه سوزان روس بالغرفه ايام الجامعه |
14 yaşındaydım; yakınımızdaki Üniversitenin profesörlerine e-posta atıp laboratuarlarında çalışıp çalışamayacağımı sordum. | TED | كان عمري 14، بعثت رسائل لأستاذه في الجامعه المحليّه لأرى إن كان بالامكان ان اعمل في مختبراتهم. |
Üniversitede bi cesaretle kampüs turuna katıldığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت في الجامعه بأنكم ذهبتم إلى رحلة جماعية للجساره |
Asıl konuşması gereken sensin. Okulu asıyorsun. | Open Subtitles | انتي ليس من حقق ان تتكلمين انت قد طردتي من الجامعه |
Araştırmaları burada, üniversitedeki teorilerin çok ilerisindeydi. Aslında çok ileri bir aşamaya gelmişlerdi. | Open Subtitles | كان أبعد من نظرياتنا المتقدمه هنا في الجامعه |
Yıllar önceydi, ben Üniversitedeyken. | Open Subtitles | ذلك منذ فتره طويله منذ ان كنت في الجامعه |
İki çocuğumda kolejde. | Open Subtitles | انا الى الان عندي ولد وبنت في الجامعه, توني |