Ve karar vermiştim gerçek yaşamı görecektim sadece Üniversite yaşamını değil. | Open Subtitles | وقررت أنه حان الوقت لرؤية العالم الحقيقي وليس مجرد الحياة الجامعيه |
Sadece Üniversite diplomamla böbürlenmiyor bir de ilk kadındım ve ilk kadınım onu Kabil sokaklarında arbayla gezdiren. | TED | هو لا يتفاخر حول شهادتي الجامعيه فقط لكن يفخر أيضا بأنني كنت أول إمرأة وأنا أول إمرأة أقود به عبر شوارع كابول |
Üniversite kasabasından bir mülk almak, gerçekten kıçını sızlatır. | Open Subtitles | شراء عقار حقيقى فى المدينه الجامعيه شئ يؤلم مؤخرتك |
Tamamdır. Okula dönmeden önce Büyükbabamı ziyaret edeceğim | Open Subtitles | حسنا , ساذهب لرؤيه جدى قبل ان أعود الى المدينه الجامعيه |
Kevin, buna göre kampüs turu yarın öğlen 12:30'da. | Open Subtitles | حسنا,كييف ,تقول هنا ان الرحله الجامعيه في تمام 12: 30 بعد ظهر الغد |
senin engin Üniversite deneyimini paylaşabiliriz. pes, evlat, pes. hoşuma gitti. | Open Subtitles | يمكننا أن نقرر ذلك خسب خبرتك الجامعيه الواسعه لاذع أيها الفتى لاذع اعجبني ذلك |
13 yıllık Üniversite eğitimi heba oldu. | Open Subtitles | ثلاثة عشر سنة من الدراسة الجامعيه ذهبت هباءً |
Üniversite yıllarımın sonuydu. | Open Subtitles | أنهيت دراستي الجامعيه |
Üniversite planlarını suya düşüren senin notların. | Open Subtitles | درجاتك تفسد مخططاتك الجامعيه |
Üniversite üçüncü sınıfta. O kadar genç miydin? | Open Subtitles | -في سنتي الجامعيه الاولى... |
Okula yeni başlamış gibi. | Open Subtitles | ..كأنك في بداية سنتك التحضيريه الجامعيه |
Okula yeni başlayanlar gibi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول تشبه السنه التحضريه الجامعيه |
Bu, onun kampüs turu. | Open Subtitles | انت تعلم , انه يجب عليه انت يتواجد هنا الان انها رحلته الجامعيه |
Ayrıca bu hafta sonu olan kampüs turu. | Open Subtitles | في الرحله الجامعيه نهايه الاسبوع? |