Atalarımız, yeterli inancın olmadığını söylemişlerdi. Yanıldıklarını umuyordum. | Open Subtitles | الجدّات قُلن أنّك لا تؤمنين كفايةً، أملت أن يكُنّ على خطأ. |
Seninle müttefik olduğundan dolayı Atalarımız onu dışladı. Ama artık geçti. | Open Subtitles | تجنّبنّها الجدّات بسبب تحالفها معك، لكنّ ذلك انتهى. |
Atalarımız, tekrar güçlerimi suistimal edersem bana çok kötü şeyler yapacaklarını söyledi. | Open Subtitles | توعّدت الجدّات بفعل الشنائع لي إن أسئت استخدام سحري مجددًا |
Büyükanneler Günü diye bir şey icat ettiler. | Open Subtitles | إخترعوا شيئاً يسمى يوم الجدّات |
Büyükanneler elbise sever. | Open Subtitles | الجدّات تعشقن الفساتين |
Ele geçirilmedim. Atalarımızla bağlantı kuruyordum. | Open Subtitles | لم أكُن مُتلبَّسة، بل كنت أتواصل مع الجدّات. |
Öldüğümde başıma neler geldiğinden bi:haber. Atalarımız büyülerimi kötüye kullandığım için benden nefret ettiler. | Open Subtitles | هي لا تعلم ما عانيتُه وأنا ميّتة مقتتني الجدّات لما فعلته بسحري |
Tabii Atalarımız olan cadılarla aynı durum söz konusu değil. Biz daha farklı şekillerde oyalanırız. | Open Subtitles | طبعًا هذا لا ينطبق على الجدّات السّاحرات، منتهانا يكون مختلفًا. |
Atalarımız onun toprağa kutsanıp camiamızı güçlendirmesini ister. | Open Subtitles | الجدّات يردن أن يكرّس سحرها في الأرض لكيّ يمد مجتمعنا بالقوّة. |
Atalarımız yaşamana izin vermemi istediler. | Open Subtitles | أخبرتني الجدّات بأن أتركك تعيشين. |
Atalarımız Klaus'un çocuğunu öldürmemizi istiyor. | Open Subtitles | الجدّات يردن قتل ابنة (كلاوس). |
- Büyükanneler bunlar için vardır. | Open Subtitles | هذا هو عمل الجدّات |