Bu adamın aklı zayıf. fiziksel zayıflık iyi bir uyku ile tedavi edilebilir. | Open Subtitles | إن الرجل ضعيف عقلياً النوم ليلاً يشفي الضعف الجسديّ |
Çok küçük olabilirler, benim boyumda beyinleri gelişmiş olduğu için fiziksel gelişime ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | يقول أنّهم ربّما كانوا صغار جدًّا فى مثل طولي لأنّهم متطوّرو العقول لذا فلم يكنّ هناك استخدام للنّموّ الجسديّ |
Akli anormalliğinin, fiziksel olanla bağlantılı olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنّ اعتلالكِ العقليّ له صلة باعتلالكِ الجسديّ |
Tüm vücut taramalarından nefret ederiz. "Biz" derken kendini kastediyorsun. | Open Subtitles | نمقت المسح الجسديّ الكامل - وبصيغة الجمع تقصد نفسكَ - |
Gerçekten mi? Sende daha çok bir vurucu vücudu var. | Open Subtitles | بنيانكَ الجسديّ يؤهلك لمكان الضارب أكثر ، ألاّ تظنّ هذا ؟ |
fiziksel ağrıdan uzun zaman önce kaybedilmiş aşka atladın. | Open Subtitles | انتقالكَ من الألم الجسديّ إلى الحبّ المفقود طويلاً |
Sosyopatlar ruhi bir acı hissetmese de fiziksel bir acı hisseder. | Open Subtitles | "يعجز المعتلّون اجتماعيّاً عن الإحساس بالوجع النفسيّ ولكنّهم يحسّون بالوجع الجسديّ" |
Bu konuşmayı kafamda yüzlerce kez canlandırdım da. Her seferinde sonuç ret ve fiziksel hasar oluyordu. | Open Subtitles | إنّما أجريتُ المحادثة في فكري عدّة مرّات وانتهت دائمًا بالرفض والأذى الجسديّ |
Sörf tahtam yok oldu! Zihinsel ve fiziksel yeterliliğimi kaybettiğim için mi? | Open Subtitles | اختفت زلّاجتي، أهذا لأنّ ثباتي الجسديّ والذهنيّ أصابهما الاختلال؟ |
fiziksel avantajın üstesinden gelmenin tek yolu psikolojik üstünlük kurmaktır. | Open Subtitles | "الشيءُ الوحيدُ الذي يتفوقُ على النفوذِ الجسديّ" "هو النفوذُ النفسيّ -". |
Aynı fiziksel acı gibi. | Open Subtitles | تشبه الألم الجسديّ |
Lundy çok düzenliymiş. Yolları bir kez bile kesişmiş olsaydı Üçlemeci'nin fiziksel görünümünü anlatmış olurdu. | Open Subtitles | كان (لاندي) منهجيّاً للغاية لكان علّق على مظهر قاتل الثالوث الجسديّ |
Aaron'ın fiziksel acısı sandığım gibi sadece prefrontal lobdan kaynaklanmıyormuş. | Open Subtitles | مصدر التوتّر الجسديّ لدى (آرون) ليس معزولاً في الفصّ الجبهيّ كما ظننت. |
fiziksel eksiklikler. Yaşamının amacı bul. | Open Subtitles | "العيب الجسديّ هو البحث عن هدف حياتكِ" |
Elena'nın seni terk ederek bıraktığı duygusal kalp kırıklığı yerine fiziksel acıya odaklanman çok daha kolay. | Open Subtitles | أهون عليك أن تركّز في الألم الجسديّ... عن التفكير في مشاعر جرح فؤادك الناتجة عن هجر (إيلينا) لك. |
vücut özellikleri onu birkaç dakika daha hayatta tutar ama onun için elimizden bir şey gelmez. | Open Subtitles | تعديلها الجسديّ سيبقيها دقيقتَين أخريَين على قيد الحياة، لكنْ لا يمكننا فعل شيء لها |
MR'da ve tüm vücut taramasında da. | Open Subtitles | ورنين الأوعية والمسح الجسديّ الكامل |
Hayley, vücut değiştirme büyüsü yapacak kadar güçlü bir cadı buldu. | Open Subtitles | (هيلي) وجدت ساحرة قويّة كفايةً لإجراء تعويذة الانتقال الجسديّ. |
Sende daha çok bir vurucu vücudu var. Sen de öyle düşünmüyor musun? | Open Subtitles | بنيانكَ الجسديّ يؤهلك لمكان الضارب أكثر ، ألاّ تظنّ هذا ؟ |