Hadi ama Chris herkes biliyor kabul et | Open Subtitles | هيا, كريس الجميع يعلمون انك تحصلين على شيء لما لا تعترفي بذالك فقط |
- Biz olduğumuzu herkes biliyor artık. | Open Subtitles | الجميع يعلمون أنه ابننا الآن لماذا فعلتم هذا؟ |
Bu yılanın kardeşini öldürdüğünü herkes biliyor. | Open Subtitles | الجميع يعلمون بأن الأفعى قتلت أخوك |
Ve herkes bilir ki, Almanlar'a küçük bir şey verirsen örneğin çalışma odası veya Avusturya daha büyük şeyler isteyeceklerdir. | Open Subtitles | و الجميع يعلمون بأنك إذا أعطيت الألمان شيئاً صغيراً كغرفة الدراسة أو النمسا ينتهي الأمر برغبتهم بالحصول على شيء كبير |
Çünkü herkes bilir eşya taşımak en iyi gece karanlığında yapılır. | Open Subtitles | نعم، لأن الجميع يعلمون أفضل وقت لنقل الأثاث عندما تظلم في الخارج |
- Hayır. Ama işlerine taş koyanları sevmediklerini herkes bilir. | Open Subtitles | ولكن الجميع يعلمون أن أولئك الرجال لا يحبون من يعبث في منطقتهم |
Bev, bunu herkes biliyor! Hiç National Enquirer okumaz mısın? | Open Subtitles | (بيف) الجميع يعلمون ذلك، ألم تقرأ الصحف العالمية قط ؟ |
herkes biliyor sanıyordum ya. | Open Subtitles | ما الذى جعلنى اعتقد ان الجميع يعلمون ؟ |
O işi senin hak ettiğini herkes biliyor. | Open Subtitles | الجميع يعلمون أنّك تستحقين تلك الوظيفة. |
Grevde olduklarını herkes biliyor. | Open Subtitles | الجميع يعلمون أنّه هناك إضراب. |
Ama artık herkes biliyor. | Open Subtitles | غير أن الجميع يعلمون الآن. |
O zaman herkes biliyor. | Open Subtitles | " ثمْ الجميع يعلمون ما هيّ " الكاريبي |
- herkes biliyor. - Ben bilmiyorum. | Open Subtitles | الجميع يعلمون هذا - أنا لا أعلمه - |
- herkes biliyor. - Ben bilmiyorum. | Open Subtitles | الجميع يعلمون هذا - أنا لا أعلمه - |
Buradan Truro'ya hatunların yarısını götürdüğünü herkes biliyor. | Open Subtitles | الجميع يعلمون أنه كان له نصف الخادمات من هنا إلى (ترورو ؟ |
Yedek anahtarı nereye koyduğumu herkes bilir. | Open Subtitles | و الجميع يعلمون أين أضع المفتاح الإحتياطي |
Sonra da öğretmen aptallık edip Walter Cunningham'a 25 sent vermeye çalıştı... oysa Cunninghamlar'ın kimseden bir şey almadığını herkes bilir. | Open Subtitles | ثم تصرفت كحمقاء وحاولت أن أتعارك .... "مع "والتر كانيهام "حينما كان الجميع يعلمون أن "كانيهام لن يأخذوا شيئاً من أحد |
Sonra da öğretmen aptallık edip Walter Cunningham'a 25 sent vermeye çalıştı... oysa Cunninghamlar'ın kimseden bir şey almadığını herkes bilir. | Open Subtitles | ثم تصرفت كحمقاء وحاولت أن أتعارك .... "مع "والتر كانيهام "حينما كان الجميع يعلمون أن "كانيهام لن يأخذوا شيئاً من أحد |
herkes bilir ki Romalılar küçük çocukları doğrayıp atlarına yedirirler. | Open Subtitles | -لسبب وجيه,ان الجميع يعلمون ان الرومان يقطعون الاطفال -ويطعمونهم الى احصنتهم |
Ama herkes bilir ki gerçek sihir... denizin dibindedir. | Open Subtitles | ولكن الجميع يعلمون ..السحرالحقيقييبقى ... أسفل البحر, |
Bunu herkes bilir. | Open Subtitles | الجميع يعلمون هذا |