Eğer çok uluslu bir şirket olsaydık ve bu yaşansaydı bu hakaret olurdu fakat biz sadece bir diniz. | TED | إذا ما كنا شركة متعددة الجنسيات أو حكومة و حدث ذلك الأمر، فسوف يكون هناك غضب، ولكنه مجرد دين. |
Çok uluslu şirketler, daima daha büyük zenginlik ve güç peşinde koşuyorlar. | Open Subtitles | الشركات المتعددة الجنسيات, مهتمة أكبر من أي وقت مضى في الثروة والسلطة. |
İşbirlikçi, marka sahibi, çok uluslu ve yüksek derecede disiplinliler. | TED | انها تعاونية, انها معروفة, انها متعددة الجنسيات وهي منضبطة بشكل عالي |
Bu şekilde ifade edildiğinde bu durum büyük şirketleri içeren uluslararası yemek sisteminin problemi olmuyor. | TED | ليست هي مشكلة، عند تأطيرها بهذه الطريقة، من نظام أطعمة متعدد الجنسيات يشمل شركات كبرى. |
uluslararası bir örgüt ya da yeni bir hücrenin işi. | Open Subtitles | نُريد فريق متعدد الجنسيات , مُكونْ من عدةخلايا. |
Bu da benzer bir durumda olan çokuluslu bir medikal alet üreticisi. | TED | وبالمثل، هذا مصنّع جهاز طبي متعدد الجنسيات. |
Dediğim gibi , onlar çok uluslu, markalaşmış, açık bir kimlikleri var bu yüzden kalabalık dünyada kaybolmuyorlar. | TED | انهم متعددي الجنسيات كم اسلفت انهم معروفين ولهم هوية واضحة وبالتالي لا يضيعون في عالم مشغول |
Hatta ekonomik büyümesinden dolayı çok uluslu organizasyonlardan övgü alıyorlardı. | TED | في الحقيقة، جلبت الاطراءات من شركات متعددة الجنسيات بسبب نموها الاقتصادي. |
10 yaşındayken, çok uluslu bir şirketin, yaşadığı yerde bir üretim tesisi kurmasından dolayı tüm halkı taşınmak zorunda kaldı. | TED | عندما كان فى العاشرة، أُجبر مجتمعه بالكامل على الانتقال لأن شركة من الشركات متعددة الجنسيات أقامت منشأة صناعية على أرضهم. |
Çok uluslu bir gıda üretim şirketinin temsilcisiyim buraya muz yetiştirip dünyanın her köşesine dağıtmak üzere geldim, | Open Subtitles | تمثل المتعددة الجنسيات تكتل الطعام التي اشترت الامتياز هذه الجزيرة في النمو، |
Çok uluslu şirketler yıllık raporlarını açıklamaya yakın, tam bir iş telaşı yaşarlar. | Open Subtitles | عندما تنشر الشركات المتعددة الجنسيات تقاريرها السنوية، تتولد موجة نشاط. |
Yediğiniz eti işleyen çok uluslu muazzam şirketlerin çiftliklerle, çiftçilerle alakası yoktur. | Open Subtitles | هذا اللحم تمت معالجته من شركات ضخمة متعددة الجنسيات . التي لها تعامل قليل مع المزارع والحقول |
Bir avuç çok uluslu şirket tüm gıda sanayisini kontrol ediyor. | Open Subtitles | تروي روش: لديك مجموعة صغيرة من الشركات المتعددة الجنسيات يتحكم بكامل نظام الغذاء |
Hayır, eğer yanlış hatırlamıyorsam çok uluslu bir İsveç şirketi yönetimi devralmıştı. | Open Subtitles | لا، إذا كنت أتذكر بشكل صحيح، استغرق شركه سويسرية متعددة الجنسيات استولت عليهم |
bu ana kendini adamış bir hayat uluslararası sporda bir dahi. | Open Subtitles | كرس حياته كلها لهذه اللحظة بعبقرية الرياضة المتعددة الجنسيات. |
Görünüşe göre The Gazette'in sahibi uluslararası küresel bir holding. | Open Subtitles | اتضح ان " الجريدة الرسمية " مملوكة لشركة متتعددة الجنسيات |
Bu kişilerin karıştığı vakalar uluslararası gizlilik anlaşmalarıyla korunuyor. | Open Subtitles | فى تلك الحالة اولئك الاشخاص المتورطين تتم حمايتهم بموجب اتفاق السرية للشركة متعددة الجنسيات |
Eğlence720, adamım Jean-Ralphio ile kurduğumuz uluslararası bir eğlence şirketi. | Open Subtitles | تسلية 720 هي شركة متعددة الجنسيات أنشأتها مع رفيقي جون رالفيو |
Yılların ardından, bu komplocular beş büyük uluslararası şirkete dönüştüler. | Open Subtitles | على مر السنين , هؤلاء المتآمرون تطوروا إلى خمس شركات عظمى متعددة الجنسيات. |
Paraları yetmediği makinaları çokuluslu şirketler karşılıyor. | TED | وقد قدمت الشركات متعددة الجنسيات الادوات اللازمة لذلك .. ولكن الحكومة لايمكنها توفير ثمنها |
Devasa boyuttaki bir çokuluslu gücün başına getirildiğinden askerî vasıflarının yanında, diplomat kurnazlığına da ihtiyaç duyacaktı. | Open Subtitles | إلى جانب قدراته القيادية كان بحاجه إلى بعض الدبلوماسية لأنه الأن على وشك قيادة قوة هائله متعددة الجنسيات |
Milisleri şantiyelerdeki işcilere göz kulak olsunlar diye çokuluslu şirketler tutuyor. | Open Subtitles | المنظمات متعددة الجنسيات يقوموا بالدفع للجيش إنهم عمّال في السفينه الحربية في حوض صناعة السفن |