"الجنوبيّ" - Traduction Arabe en Turc

    • güney
        
    • South
        
    • güneyli
        
    • kuzey
        
    • Güneydoğu
        
    • güneybatı
        
    Yine dalgaları ölçmek için kuzey güney doğrultusuna yerleştirdiğimiz bir jeofonumuz var. Open Subtitles كما ثمة جيوفون شماليّ جنوبيّ سيقوم بقياس المكون الشماليّ الجنوبيّ من الموجة.
    Duvara karşı duruyorum, güney cephesindeyim bütün gün boyunca ışık alıyorum. Open Subtitles أنا أقف تجاه الحائط من الجانب الجنوبيّ الذي يأتيه ضوء النهار بأكمله، ما أنا ؟
    güney Plajı Morgunda denizden çıkmış bir ceset var. Open Subtitles هنالك جثّة عائمة في مشرحة الشاطئ الجنوبيّ
    South Hall Kütüphanesi bir kilise. Open Subtitles مكتبة الجانب الجنوبيّ تمثل الكتب ،الدينية
    Burada yazılana göre, South Bay Islahevinde. Open Subtitles -بحسب هذا، سجن الخليج الجنوبيّ الإصلاحيّ
    Yoksa bu güneyli bataklığının kör gizemciliği onların üstesinden gelecek mi? Open Subtitles أم أنّ الروحانيّة الحالكة لهذا المستنقع الجنوبيّ ستوفقهم لسلوك أحسن؟
    Güneydoğu girişinde iki düşman tespit edildi. Open Subtitles - "مُعتديان اخترقا المدخل الجنوبيّ الشرقيّ" -
    Yabani çiçekler güneybatı köşesinde. Open Subtitles كلّ الأزهار البريّة في الركن الجنوبيّ الغربيّ
    güney tarafındaki asansörden aşağı iniyoruz. Open Subtitles إنّنا في المصعد الجنوبيّ متّجهَين إلى الطابق الأرضيّ
    Üniversitede ki oda arkadaşımın kardeşi ve babası güney kulede vefat etti. Open Subtitles زميلتي في شقتي الجامعيّة، فقدت والدها وأخاها في انفجار البرج الجنوبيّ
    Siz üçünüz, sokağın güney tarafından gideceksiniz, oradan geçerse önünü kesin. Open Subtitles ثلاثتكم، اذهبوا إلى المدخل الجنوبيّ للزقاق. إن هرب منه، اقطعوا الطريق عليه.
    Ölüler güney transepte, yararılar kuzeydekine! Open Subtitles احملوا الجثث إلى الجناح الجنوبيّ والجرحى إلى الجناح الشماليّ
    Sizinle on dakika içinde binanın güney yakasında buluşalım. Open Subtitles سأقابلكما عند الجانب الجنوبيّ للمبنى في غضون عشر دقائق.
    güney Antre Kütüphanesi kilisedir ve bunlar da kutsal emanetler. Open Subtitles مكتبة الجانب الجنوبيّ تمثل الكتب ،الدينية .. و هذه الطقوس الدينية
    Bayım, bilginiz olsun; güney kanadındaki tüm hastalar taşınıyor. Open Subtitles سيّدي، فلتعلم بأنّ كلّ مرضى الجناح الجنوبيّ ينقلون الآن
    - güney kanadındaki çıkış noktasına doğru gidiyorum. Open Subtitles إنّه متّجهة صوب نقطة الخروج في الجناح الجنوبيّ.
    South Willard işinin hallolmasına odaklanalım. Open Subtitles دعونا نركز على إيصال منتجكما لدار عرض "ويلارد" الجنوبيّ
    Bir uçak kazasından kıl payı paçayı kurtarıyor. Şimdi aynı South Pacific havayoluyla uçuyor. Open Subtitles ينجو من تحطّم طائرة تجاريّة كليّ ويعود الآن ليحلّق فوق (الهادئ الجنوبيّ) نفسه
    Park bileti. Miami South kampüsüne gitmişsin. Open Subtitles "تصريح موقف سيّارات، لقد زرتَ حرم جامعة (ميامي) الجنوبيّ"
    Yoksa bu güneyli bataklığının kör gizemciliği onların üstesinden gelecek mi? Open Subtitles أم أنّ الروحانيّة الحالكة لهذا المستنقع الجنوبيّ ستوفقهم لسلوك أحسن؟
    Şu güneyli ve onun namusu. Open Subtitles الجنوبيّ وشَرَفه
    Ben kuzey girişinden gireceğim, Dig de güney. - Roy... Open Subtitles سأتدبر المدخل الشماليّ، (ديج)، تدبر الجنوبيّ.
    Güneydoğu'nun genelinde Acinetobacter vardır ama bu kadar dirençlisini hiç görmedim. Open Subtitles لقد كانتْ لديهم جرثومة (الرّاكدة) في المشفى الجنوبيّ .الشّرقيّ، ولكنّي لم أرَ حالة مقاومة كتِلك الحالة قطّ
    Tüpler ikinci katın güneybatı köşesindeki kilerde. Open Subtitles حاويات الغاز في المخزن، الركن الجنوبيّ الغربي، الدور الثاني.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus