Aşırı dindarlığa ve cihat için şiddet kullanmaya karşı çıkıyor. | Open Subtitles | موقفه ضد التطرف الديني و عنف الجهاديين يمثل حقًا معتقدات |
Nasıl daha öfkeli bir ergen kız oldun da koduğumun cihat yanlılarına katıldın hâlâ aklım almıyor. | Open Subtitles | لا اعلم كيف انتقلتي من فتاة أخرى مراهقة غاضبة لتنضمي الى الجهاديين. |
Bu "Cihad üyesi" denilenlerin, terörist olmama olasılığı nedir? | Open Subtitles | وما هي احتمالات أن يكونون هولاء المسمّين "الجهاديين" ليسوا إرهابيين على الإطلاق؟ |
Bir düğmeye basıp ölen diğer cihatçılar gibi. | Open Subtitles | على خلاف الجهاديين الآخرين الذين يموتون بضغطة زر... |
O adam Adanan Al-Ahmadi'nin güvenli yerlerinin birinde onun cihatçı poker kankalarıyla beraber öldürüldü. | Open Subtitles | الرجل قُتِل في أحد منازل (عدنان الأحمدي) الآمنة مع رفقائه الجهاديين في البوكر |
- Shabal ve bilinmeyen sayıda Cihatçıyla birlikte. - Dalga mı geçiyorsun? | Open Subtitles | و عليها "شبل" و عدد مجهول من الجهاديين |
Bana bir grup cihatçının Suriye yolunda olduğunu rapor etmişti. | Open Subtitles | ما بلّغه كان مجموعة من الجهاديين (في طريقهم إلى (سوريا |
Araştırmalarımız Issa Karpov'un, Çeçen cihatçıların bir Salafi militan grubuna mensup olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | تحقيقاتنا أكدت أن عيسى كاربوف عضو في مجموعة سلفية متشددة من الجهاديين الشيشان |
Halk, mücahitlerin Savaş Başlığı çaldığını düşünürse, sıkıntıya mahal verir. | Open Subtitles | لو اعتقد الشعب أن الجهاديين سرقوا ذلك الرأس سوف يسبب الخبر هيستيريا من الفوضى |
cihat yanlısı biri değil. Mantıklı biri. | Open Subtitles | وهو لا يُشبه الجهاديين الذين تملأ شفاههم الرغوة إنّه عقلاني. |
O yüzden tüm cihat topluluklarına yakın ama masum biri. | Open Subtitles | لديه خصائص الجهاديين. غير أنه بريء. |
Ondan sonra cihat örgütlerinin ağları arasında onlarca mesaj uçuşmaya başlayacak ve Vâkıf Kardeşler'in yeni bir oyuncu olarak geldiğini duyuracaklar. | Open Subtitles | وبعد هذا... على أمل أن تمر مجموعة من الرسائل عبر شبكات الجهاديين... تعلن "الأخوة الواعية" كلاعب جديد. |
Ulusal Cihad Cephesi adlı küçük bir radikal örgütün üyesi. | Open Subtitles | انه يدعى (علي دوراني)، وهو عضو في الجماعة المتطرفة الجديدة مقدمة الجهاديين العالميين |
- Sebebi şu Afrika'daki Cihad üyelerini ifşa ediyor. | Open Subtitles | -اسمع -هو يحدد الجهاديين في (أفريقيا ) |
Bana tipik cihatçılar gibi görünmediler. | Open Subtitles | فسيتم صلبنا! لا يبدون مثل الجهاديين بالنسبة لي. |
Ama asıl eski ve ölümsüz Hindu dini hakkında en güçlü iddiaya sahip olan kahverengi şortlu ve beyaz gömlekliler Ari ırka mensup oldukları gibi garip bir düşüncedeyken, vahşi Selefi cihatçılar da kendi dinlerinin orijinal olan din olduğunu ileri sürerek siyah askeri üniformalar giyiyor ve yüzlerine maske takıyorlar. | TED | لكن الناس تقدّم أقوى الادعاءات الممكنة عن الديانة الهندوسية القديمة والخالدة ويرتدون السراويل البنية والقمصان البيضاء بينما يدّعون بشكل غريب، أنّهم هم العرق الآري الأصلي، تماماً مثل الجهاديين السلفيين العنيفين الذين يدّعون تطبيقهم للدين الأصلي. وهم يرتدون الزي العسكري الأسود ويرتدون أقنعة. |
- Shabal ve bilinmeyen sayıda Cihatçıyla birlikte. | Open Subtitles | و عليها "شبل" و عدد مجهول من الجهاديين |
Bir grup cihatçının Suriye'ye döneceğini rapor etmişti. | Open Subtitles | ما بلغ عنه؛ مجموعة من الجهاديين في طريقهم إلى (سوريا) |
Bir ağ oluşturmak, dünyadaki cihatçıların listesini oluşturmak için. | Open Subtitles | لبناء شبكة مصرف بيانات من الجهاديين في جميع أنحاء العالم |
Yani mücahitlerin bütün şartlarına uygun. | Open Subtitles | لديه خصائص الجهاديين. |