"الجوانب" - Traduction Arabe en Turc

• yönleri
• yandan
• taraf
• yanları
• yönlerini
• tarafı
• kenarları
• yan
• yanlara
• kenarlara
• açıdan
• muhalif
• Yanlardan
• yönü
• Taraflar

Bu tip seks suçlarının, seninle özel konuşmam gereken bazı yönleri vardır.
هذه النوعيه من الجرائم لها بعض الجوانب التى اود مناقشتها ببعض الخصوصيه

Mektuplar, gazete makaleleri, dört bir yandan saldırıyor.
الرسائل، الصحف المحلية الضغط من كلّ الجوانب

Bizi taraf tutmak zorunda bırakan. Aileleri parçaladın.
الأسر و الاختباء تجبروننا على اختيار الجوانب

Sırtı sivilceli önü sivilceli ve yanları da sivilceli.
إضافةً إلى حب الشباب الخلفي لديها حب شباب في الجوانب والأمام أيضاً

Kapşonun fiziksel yönlerini düşünmek kolay.
إنه من سهل أن تفكر في الجوانب المادية للهودي.

Her sorunun bir çok tarafı var Bay Schermerhorn.
هناك العديد من الجوانب لهذا السؤال يا سيد شيرمهورن

Mikey, yukarı ortaya git. sizlerde kenarları tutun.
اذهب إلى الوسط يا مايكي وأنتم اذهبوا إلى الجوانب

Ve yan tarafta her zaman gördüğünüzle alakalı size yardımcı olacak örnekler olacak.
وعلى الجوانب سيكون هناك دائمًا أمثلة كثيرة عما تراه تحديدًا، للمساعدة في الإرشاد.

Kalıba yerleştirin dikkatlice hamuru yanlara doğru birer de badem koyun ve sonra fazla kaçmasın, ölçüyü kısın ihtimamla.
وضع فطيرتك المحلاة بلا عجل في طبق الكعك المحلى وحركها بعناية من الجوانب وصبّ من قشدتك ببطء بوسط الفطيرة

İlk ve en önemli kural hepsi eşit olacak ve kenarlara sıçramayacak.
القاعدة الأولى والأوضح يتحتّم أن يكون الكأسين متساويين، ولا سكب على الجوانب.

Gerçekleştirdiği, yerelleştirme ve kişiselleştirme, uzmanlaşma, ve sosyal ağların tüm yönleri ve şirketler nasıl da bunun içinde olmak istiyorlar!
انه يقدم التوطين والتخصيص, والتخصص, و كل هذه الجوانب عن الشبكات الاجتماعية وكيف تكون الشركات متشوقة ومتحمسة لكي تدخل هناك؟

Bu yüzden bitkileri hayvanların yerine koymak yerine, kabarık iştahımız gittikçe artıyor, ve en tehlikeli yönleri değişmeden kalıyor.
! لذا بدلا من استبدال النباتات واللحوم, بكل بساطة,اصبحت شهيتنا للطعام أكبر وما زالت معظم الجوانب الخطرة فيها كماهي

Her yandan kuşatılmıştık, sayıca üstünlerdi.
كنا محاصرين من كل الجوانب بأعداد اكثر مننا

Doğu, Güney ve Batı... 3 taraf da battı.
الشرقية والجنوبية والغربية الجوانب الثلاثة قد غرقت

Sırtı sivilceli önü sivilceli ve yanları da sivilceli. Şu su bardağını görüyor musun?
إضافةً إلى حب الشباب الخلفي لديها حب شباب في الجوانب والأمام أيضاً

Ancak hiç felsefemin tüm bu yönlerini bir anda test etmek zorunda kalmamıştım, ta ki geçen ocak ayına dek.
و لكنني لم أضطر أبدا سابقا لوضع جميع هذه الجوانب لفلسفتي تحت الإختبار مرة واحدة حتى شهر يناير الماضي.

Eğer acil bir durumla karşılaşırsanız, arka tarafı yumruklayın kenara çekerim, Tamam mı?
لو تعرضتم لأي حال طارئ في الخلف هنا أطرقوا على الجوانب وحسب وسأتوقف جانباً، إتفقنا؟

Kaygan kenarları sayesinde böcekler doğrudan çiçeğin ortasına düşüyorlar.
الجوانب الزلقة تضمن بأنّها تسقط مباشرة الى المركز الزهرة المتوحشه.

yan taraftan ortaya doğru gelen bölümleri burada rahatlıkla takip etmek mümkün.
من السهل رؤية أجزاء الفك العلوي.. أو تلك التي تأتي من الجوانب.

Yüzeye yaklaşınca kaya iki yöne ayrılıp yanlara gidiyor.
بالقرب من السطح، تنتشر الصخور في إتجاهين مختلفين على الجوانب.

Pekâlâ, belki kenarlara biraz yapabiliriz.
حسناً,ربما القليل من الجوانب ولكن ربما يجب أن نتفق بأمانة

Ben sadece bir duruma her açıdan bakmanın önemli olduğunu düşünüyorum.
أنا فقط أعتقد أنه ينبغي أن نرى كل الجوانب من الأمور

Seçildiğim takdirde tüm görüşleri dikkate alıp muhalif fikirleri görmezden gelmeyeceğim.
ساتولى هذا ان انتخبت سوف افكر بكل الجوانب

Yanlardan fazla almışsın. Ama, sanırım idare eder. O zaman kendin tıraş et.
أعتقد أنه كثير من الجوانب لكنني أستطيع أن أفعل الذي تحبه

Bunun bir diğer yönü de, çok farklı Kağıtfüj'ler yapmış olmamız.
وأحد الجوانب هنا هو أننا نبني أنواعًا عديدة من الطارد الورقي.

Kardeşinin suratına bir yumruk at. Başladı. Taraflar 200'üncü yıl dönümü kavgasındaki gibi ayrılsın.
أريدك أن تلكم أختك في وجهها أطلق على نفس الجوانب بالذكرى المئوية الثانية للشجار