Araç bu sabah Golden Gates köprüsünden geçiş yapmış. | Open Subtitles | الشاحنة عبرت جسر الجولدن جايت هذا الصباح |
"Allah Allah" dedim, "Aynen bir Golden Retriever gibi çıkıyor sesim." | TED | وأنا أفكر، "يا إلهي، صوتي يشبه كلب الجولدن ريتريفر." |
Emmy, Golden Globe, Oscar, Tony. | Open Subtitles | الإيمي, الجولدن جلوب, الأوسكار, وتوني |
Sonunda bütün numarayı çevirdim ve telefondan gelen sesi dinlemeye başladım; iş arkadaşım telefonu açtı ve bana şöyle dedi: "Voo voo voo voo" (Kahkahalar) Şöyle düşündüm kendi kendime: "Allah Allah, aynen bir Golden Retriever köpek gibi çıkıyor sesi!" | TED | وفي النهاية، تم الاتصال بالرقم كله وأنا أستمع إلى الهاتف وزميلي يرد على الهاتف ويقول لي "ووه ووه ووه ووه." وأنا أفكر وأقول لنفسي "ياإلهي، صوته يشبه كلب الجولدن ريتريفر!" |
Golden Retrievers gibiler. | TED | أنهم مثل الجولدن ريتريفر (نوع من الكلاب). |
Golden Gate Köprüsü'ndeydim herkes bana atlamamı söylüyordu. | Open Subtitles | لذا أَنا على جسر الجولدن الجايتِ... وtellin كُلّ شخص ' ني للقَفْز. |
Golden Gate Köprüsünün kulesinden geliyor. | Open Subtitles | إنه على برج جسر الجولدن جيت |