| - Yarın geceki yemeği onayladım. - Öğrendiğim iyi oldu. | Open Subtitles | لقد تم تأكيد العشاء لليلة - من الجيد معرفة ذلك- |
| Öğrendiğim iyi oldu. 21'den büyük olman gerekiyor. | Open Subtitles | من الجيد معرفة ذلك يفترض عليك ان تكوني أكبر من 21 للدخول |
| Richard'ın yardım bulduğunu bilmek güzel. | Open Subtitles | من الجيد معرفة أن ريتشارد يحصل على بعض المساعدة |
| Ayrıca, cadı olma fikriyle savaşan tek kişi olmadığımı bilmek güzel. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنه من الجيد معرفة أنني لست الوحيدة التي تعاني من فكرة أن تكون ساحرة |
| Bildiğim iyi oldu ama zaten gereken tüm uzmanları getirdik. | Open Subtitles | من الجيد معرفة ذلك, لكن لدينا بالفعل الخبراء الذين نحتاجهم |
| Bildiğim iyi oldu, evet. Yardım edebilir misin, lütfen? | Open Subtitles | من الجيد معرفة ذلك أبإمكانك مساعدتى، من فضلك؟ |
| Kimse bilmeden benim Bilmem iyi oldu. | Open Subtitles | من الجيد معرفة ذلك اذا كان الباقي يعرفون |
| Bunu çok aç olduğum için söylemiyorum. Bunu da dikkate alacağım. Öğrendiğim iyi oldu. | Open Subtitles | وذلك ليس لانني جائع جدا فحسب ضعي هذا بالحسبان من الجيد معرفة هذا |
| Öğrendiğim iyi oldu. Boş yere dersini veriyormuşum. | Open Subtitles | من الجيد معرفة ذلك، بحكم أنّني أُضيع وقتي في تعليمه |
| Öğrendiğim iyi oldu. Rafe tutmuyor da. Size ne yapabilirim? | Open Subtitles | من الجيد معرفة ذلك, مع الأسف راف ليس كذلك |
| Lucas'ın peşinde olmadığını Öğrendiğim iyi oldu. | Open Subtitles | من الجيد معرفة انك لا تسعين وراء لوكاس |
| Süper kahramanlar zor durumda kaldığında arkalarında arkadaşlarının, olduğunu bilmek güzel bir duygu. | Open Subtitles | من الجيد معرفة ذلك عندما يكون الخارق محجوز دائماً الركلات الجانبية جاهزة لتتقدم إليها |
| Dokuz yıldan sonra bile beni şaşırtabileceğini bilmek güzel | Open Subtitles | من الجيد معرفة أنه بعد 9سنوات لازلت تستطيع مفاجأتي |
| Bunu bilmek güzel. Şayet bir geyiği yumrukladığım için tutuklanırsam kurtarırsın. | Open Subtitles | من الجيد معرفة هذا , في حال ألقي القبض علي بسبب لكم حيوان الموظ |
| Neyse, kavgada kendini savunduğunu bilmek güzel. | Open Subtitles | لكن من الجيد معرفة ذلك أنك تستطيع القتال بنفسك |
| Bildiğim iyi oldu. İyi oldu. | Open Subtitles | الفتيات يفضلن ذلك من الجيد معرفة ذلك، من الجيد معرفة ذلك |
| Bunu Bildiğim iyi oldu. Tamam, ben gidip çantamı getireyim. | Open Subtitles | حسناً ، من الجيد معرفة هذا سوف أحضر حقيبتي |
| Sürpriz oldu sadece ama Bildiğim iyi oldu. | Open Subtitles | هذا مفاجئ نوعًا ما, لكن من الجيد معرفة ذلك. |
| Benim - Ben de, Avrupa Birliği için endişeliyim ama benim için endişelendiğini Bildiğim iyi oldu. | Open Subtitles | إنني قلقة بشأنك لكن من الجيد معرفة أنك قلقة بشأني |
| Yani sizlere ihtiyacım olduğunda, bir yolunu bulup işleri batıracağınıza emin olabileceğimi Bilmem iyi oldu. | Open Subtitles | من الجيد معرفة أنني عندما أحتاجكم يارفاق استطيع دائماً ان أعتمد على أن تتدخلوا وتخربوا كل شيء |
| Gazeteci olarak namusunun şüphe götürmez olduğunu bilmek iyi oldu. | Open Subtitles | سيكون ذلك سبق صحفي لي مِنَ الجيد معرفة أن نزاهتكِ الصحفية لا غُبار عليها |
| Bildiğimiz iyi oldu. | Open Subtitles | من الجيد معرفة ذلك |
| İhtiyar herifin Tacoma rehberi. Bunları öğrenmek iyi oldu. | Open Subtitles | دليل العجائز لتاكوما , من الجيد معرفة ذلك |
| İki küçük kızın, doğanın dengesini bozmadığını görmek güzel. | Open Subtitles | حسنا ,من الجيد معرفة ان علاقتكما لم تؤثر على توازن الطبيعه |
| Ailedeki bütün iyi insanların öldüğünü öğrenmem iyi oldu. | Open Subtitles | نعم ، من الجيد معرفة أن كل الأشخاص الأخيار في هذه العائلة قد ماتوا |
| Senin New York Limanı'nda devriye gezdiğini bilmek, harika bir duygu evlat. | Open Subtitles | من الجيد معرفة قيامك بدورية في ميناء نيويورك |
| duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | مِن الجيد معرفة ذلك. |