"الجيد هو" - Traduction Arabe en Turc

    • İyi bir
        
    • İşin iyi
        
    • iyi yanı
        
    • İyi haber
        
    İyi bir kayıt kazıcılığı üç aşamalı sabit bir döngüden oluşur. TED إن عمل المُنَـقِّـبِ الجيد هو حلقة متصلة تتكون من ثلاث مراحل.
    Bence büyük bir şirketin göstergesi meydan okumaya karşı açık olmak ve iyi bir yönetim kurulunun göstergesi ise yapıcı olarak meydan okumak. TED اعتقد أن المؤشر لقوة الشركة هو أن تفتح المجال للتحديات، والمؤشر على المجلس الإداري الجيد هو التحدي البناء.
    İyi bir iş adamının o ihtiyacı bulup doldurması gerekir. Open Subtitles ورجل الأعمال الجيد هو من يعرف هذه الحاجة ويسدها
    İşin iyi tarafı ise bunu yapacak imkânlarımız var ve bunu nasıl yapacağımızı biliyoruz. TED والأمر الجيد هو أننا نمتلك الوسائل ونمتلك المعرفة للقيام بذلك
    İşin en iyi yanı ise, planlı yangınlar kontrolsüz yangınlardan daha az duman çıkarır, TED والخبر الجيد هو أن الحريق المسيطر عليه ينتج دخاناً أقل من الحرائق الضخمة
    Ancak... iyi haber şu ki, sanırım sana yardım edebilirim. Open Subtitles بأيه حال الخبر الجيد هو أنني اعتقد انه يمكنني مساعدتك
    İyi bir pilot yaşadıklarını değerlendirir... ve öğrendiklerini uygulamaya geçirir. Open Subtitles الطيار الجيد هو من يتعايش مع الأحداث لذا, يجب أن يقبل ما يتعلمه
    Unutmayın, iyi bir deniz piyadesi kafasını iyi çalıştırır. Open Subtitles ولا تنسوا ان جندي المشاة الجيد هو جندي المشاة المفكر بيلي فورسوفتش يا سيدي
    Peki, iyi bir şey bizim kendi yenilmez birisi var olduğunu. Open Subtitles حسناً ، الشيء الجيد هو أننا نمتلك شخصاً منيعاً عندنا
    İyi bir asker aynen benim gibi emirleri uygular, senin gibi yapmaz. Open Subtitles الجندى الجيد هو من يتبع الأوامر على عكسك أنت
    Aslında pek fazla bir şey yok. İyi bir aday, iyi bir doktor demektir. Open Subtitles كما تعلم، المرشّح الجيد .هو بالفعل طبيب ماهر
    Ve bu yüzden birçok farklı olasılığı düşünüyorsunuz. İyi bir satranç oyuncusu, oyun sırasında paranoyak olmalıdır. Open Subtitles لاعب الشطرنج الجيد هو بمصاب بجنون العظمة على الرقعة فقط
    İyi tarafı şu ki, seni iyi bir ev arkadaşı gibi gösteren birini tanımış olduk. Open Subtitles الشيء الجيد هو انني وجدت رجلا يجعلك تبدو جيدا كرفيق سكن
    Bana iyi bir anlaşma için, iki tarafın da hayal kırıklığı yaşaması gerektiğini öğretmiştin. Open Subtitles لقد علمتني أن التفاوض الجيد هو الذي يُخرج كلا الطرفان خائب الأمل
    İyi bir erkek, onun yanında olurdu ve üzüntüsünde ona destek olurdu. Open Subtitles .الرجل الجيد هو من يبقى معها و يساعدها في ما تمر به من بؤس
    Alman askeri istihbaratı içinde iyi bir doktor. Open Subtitles الطبيب الجيد هو في الاستخبارات العسكرية الألمانية.
    İyi bir gün, müşterinin bol olduğu gündür. Open Subtitles واليوم الجيد هو اليوم الذي يتراكم فيه الزبائن
    İşin iyi yanı, o gelinceye kadar birbirimizi görebiliriz. Open Subtitles والشيء الجيد هو اننا يمكننا رؤية بعض حتى تصل إىل هنا
    İşin iyi tarafı, seks yaparken çıkardığı sesleri duyamayacaksın. Open Subtitles حسناً, الشيء الجيد هو أنك لن تسمعي الصوت الذي يصدره عند الجماع
    İşin iyi tarafı, abim bir çok insana yardım etmek istedi ve biz de bunun yapacağız. Open Subtitles الشيء الجيد هو , اخي اراد المساعده العديد من الناس. وهذا ما سنفعله
    İyi haber, altı ay içinde annemin kaşık koleksiyonu sana kalacak. Open Subtitles الخبر الجيد هو انه بعد ستة اشهر سترثين مجموعة امي للملاعق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus