Biliyor musun dostum... bu kaş kaldırma işi biraz benim gibi sanki. | Open Subtitles | أتعلم ماذا , أخي ؟ تعليـة الحاجب تلك تخصني أنـا نوعـاً مـا |
- kaş çizgisinin çıkık oluşu kurbanın erkek oldudugunu gösteriyor. İzin verir misiniz? | Open Subtitles | حافة الحاجب البارزة تشير إلى أن الضحية هو ذكر |
İçten hizmet baş görevimiz değil mi Hazinedar? | Open Subtitles | وفي خدمة أي شيء يُظهر الحقيقة واجبنا الذي أقسمنا من أجله سيدي الحاجب |
Bir Mübaşir eşliğinde nezarethaneye uğrayarak kişisel eşyalarınızı geri alabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تعود مع الحاجب إلى الحجز لإسترجاع أشيائك الشخصية |
İkimizde biliyoruz ki burada hademe olmadığın gibi beni de anlayabiliyorsun. | Open Subtitles | كلانا يعرف انك تفهمني, كما كلانا يعرف انك لست الحاجب |
Kendisinin cinayet davanda mübaşiri ve yargıcı öldürdüğüne inanıyoruz. | Open Subtitles | ومن نعتقد أنه الشخص الذي قتل الحاجب و القاضي في محاكمة جرائمك |
kaş çatma, genişletme, göz kırpma ya da henüz çözemediğim asimetrik göz kırpma. | Open Subtitles | تقوسات الحاجب ، الاتساعات ، الإيماءات او الغمزات التي لم أستطع فك شيفرتها بعد |
- kaş bölgesi Kafkasyalı bayan olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | والتحليل، حرف الحاجب فوق العين يرجح كونها أُنثى قوقازية |
Bu kaş, kesilmemiş, ama beyazlatılmış. | Open Subtitles | شعر الحاجب هذا لم يكُن محلوقًا و لكن تم تشقيره |
Hazinedar, isteğinizi biz başladıktan sonra bildirdi efendim. | Open Subtitles | أوصل الحاجب رغبتك بعدما بدأنها، ياسيدتي. |
Kelimeler çok ender hakikat içerir Hazinedar. | Open Subtitles | من النادر أن يكون الكلام حقيقاً، أيها الحاجب. |
Bu konuyu bu adamların önünde tartışmak uygun mu Hazinedar? | Open Subtitles | هل تلك المحادثو يجب أن تحدث في وجود هؤلاء الرجل أيها الحاجب |
Bir Mübaşir eşliğinde nezarethaneye uğrayarak kişisel eşyalarınızı geri alabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تعود مع الحاجب ...إلى الحجز لإسترجاع أشيائك الشخصية |
- Mübaşir bey, bize kurbanın notunu getirmenizi istiyoruz. | Open Subtitles | السيد الحاجب , نحن نطلب بأنك تجلب لنا الملاحظة من الضحية |
Mübaşir, şu süpürge dolabında biraz konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | أيها الحاجب , هل يمكنني التحدث إليك لثواني في هذه غرفة الملابس ؟ |
hademe bu zavallı piçi merdivenlerde baygın halde bulmuş. Görgü tanığı yok, güvenlik kamerası yok. | Open Subtitles | لذا كان الحاجب يمر بالمكان ورأى هذا |
Duruşmamda mübaşiri ve yargıcı öldüren kişiden bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن الرحل الذي قتل الحاجب والقاضي المسئول عن محاكمتي |
Sana soğuk davranır, tek kaşını kaldırır yüzünü ekşitir, küçümseyerek bakar. | Open Subtitles | الكتف البارد, الحاجب المسعور التجهم المميت السخرية بيأس |
Ama yine de, güçlü kaşlar, elmacık kemikleri, içe göçük gözler yakında ortaya çıkacak kuvvetli bir erkeğin habercisi. | Open Subtitles | وكذلك، هناك الحاجب القوي، عظام الخدّ، العيون الثابتة لرجل قوي سيظهر قريباً. |
Maddie'ye o silhat yağı sürdüğü kaşlarını kaldıran herhangi biri katil olabilir. | Open Subtitles | أي شخص بقدر ما هو رفع الحاجب المعطرة البتشول في اتجاه ومادلين يمكن أن تكون قاتلة. |
Tek kaşlı olacaksın. Benim dolabımda var. | Open Subtitles | ستجعلينني أخطأ الحاجب و هناك مزيل روائح في خزانتي |
Nazır ikinizide görmek istiyormuş. Sana soracağı bazı sorular varmış. | Open Subtitles | ،يرغب الحاجب أن يراكما حيث أنه يريد توجيه اسئلة لكما |
Jüri sözcüsü, kararınızı mübaşire verir misiniz? | Open Subtitles | مستر فورسون هلا اعطيت قرار المحكمة الي الحاجب |
Baş muhafızın karnına kılıcını sapladığında ancak yatışacak kadar çıldırtacak seni. | Open Subtitles | وسيقودك هذا للجنون وعلاجه الوحيد هو غرس السيف في معدة الحاجب |
Hazinedarımız bizim zalim kılıcımızdan olduğunu sanacak. | Open Subtitles | سيظن الحاجب أن ذلك بفعل سيفنا القاسي |