"الحالةَ" - Traduction Arabe en Turc

• Davayı
• durumu
• Vakayı
• dava
• Eyalet

Davayı bu sabah ekibimize sunacağım.
أُقدّمُ الحالةَ إلى فريقِنا هذا الصباحِ.

Davayı kapama, bir gelişme olursa da bilgim olsun.
أبقِ الحالةَ تَفْتحُ، وأعلمني إذا أي شئ آخر يُخرجُ.

Polis durumu kontrol altına almakta zorlanıyor.
الشرطة تَبْدو عاجزةً للسَيْطَرَة على الحالةَ.

Böyle bir olay olduğu zaman Kurum durumu tekrar inceleyinceye kadar her zaman çocuğu alırız.
عندما حادثة مثل هذه تَحْدثُ نُزيلُ الطفلَ دائماً حتى الوكالةِ يُمْكِنُ أَنْ يُراجعَ الحالةَ.

Bu Vakayı kabul ederse Charlotte'nin bir şansı var demektir.
الجرّاح الذي أوصاه قال إذا أمكنك أن تقنعه بأخذ الحالةَ

Belki de bu Vakayı başka bir doktora vermeliyiz.
يجدرُ بنا أن نمرّر هذه الحالةَ إلى طبيبٍ آخر

Anladığım kadarıyla dava kapanmıştır.Teşekkürler.
بقدر تعلق الأمر بي، إنّ الحالةَ مُغلقةُ. شكراً لكم.

Yanlış adamı yakaladıklarını söylediğinde Eyalet savcısı ne dedi?
الذي عَمِلتْ الحالةَ رأي مُحامي... عندما دَعوتَهم وأخبروا هم هم هَلْ كَانَ عِنْدَهُمْ الرجل الخاطئ؟

Yani demek istediğim polisler bu Davayı çözemedi.
أَعْني، الشرطة لا يَستطيعُ أَنْ يَجْعلَ الحالةَ.

Eğer bu düşündüğüm şeyse, ...Davayı o çözmüş demektir.
لأن، إذا هو الذي أعتقد... هي فقط كسّرتْ الحالةَ.

Davayı çözdüm.
حَللتُ الحالةَ.

Davayı hatırlıyorum.
أَتذكّرُ الحالةَ.

Davayı Todd'a veriyorum.
أَعطي الحالةَ إلى تود.

Savcı kabul etmek istemiyor ama sayemde Davayı kazandı galiba.
- أعتقد رَبحتُ الحالةَ.

durumu mutlaka kontrol altında tut.
تأكّدْ بأنّك تَبقي الحالةَ تحت السّيطرة.

Kraliçe hamile ama durumu çok hassas.
إنّ الملكةَ مَع الطفلِ لكن الحالةَ حسّاسةُ.

Ne zaman çocukla konuşsan, ona dokunuyorsun durumu çocuğa açıklıyorsun, ailesine değil.
أنتِ تلمسين الطفلةَ كلّما كلّمتِها وتشرحينَ الحالةَ لها

Bu benim en sevdiğim kısım... herkesin senin etrafında toplandığı ve senin Vakayı toparladığın yer.
هذا جزئُي المفضّلُ... حيث يَقِفُ كُلّ شخصَ حول وأنت تُلخّصُ الحالةَ.

Vakayı çözdün.
حَللتَ الحالةَ.

dava halka açık olacak. Bu seni endişelendiriyor mu?
دعاية وإعلانُ الحالةَ جَعْلك عصبي؟

Cesede saygısızlık ikinci dereceden ağır suçtur ama Eyalet savcısı dava açmayacakmış.
تدنيس a جثّة a جريمة من الدرجة الثانية، لكن مُحامي الحالةَ عِنْدَهُ حازم ضدّ تسجيل التهمِ.